KÜLTÜR VE MEDENİYET ŞEHRİ ERZURUM…
Son birkaç yıl öncesine kadar yükseköğretim sıralamalarında diplerde olan Erzurum’un bir zamanların kültür ve medeniyet şehri olduğunu anlatmaya kalksanız…

Tepki hazırdır…
Hadi be sende..
Mutlaka diyenleriniz çıkacaktım…

Fakat onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış bu şehrin Saltuklular’dan bu yana eğitime ve kültürel çalışmalara verdiği önemi bilmek gereklidir kanaatindeyim…

Şimdilerde her ne kadarda soğuğu zemherisi bahane edilse de onlarca medresenin bulunduğu Erzurum’un medeniyetler ötesi bir şehir olduğunu yadsıyamazsınız…

Aslına bakarsanız ta ki 1980 li yıllara kadar da Erzurum’da kültür ve eğitimin hayatın bir parçası haline geldiğini söylersek abartmış olmayız…
Öyle ya üniversiteler kuran bir üniversitesi olan nice başarılara imzasını atan Erzurum’da darbe dönemleriyle bir ileri iki hatta üç adım geriye giden bir yapı mevcutken şimdilerde eğitim başarılarından söz etmek istesek te edemiyoruz…

AK Parti hükümetleri ile bir anda sıçrama yapmaya başlayan şehir ekonomisi ve eğitim hamlesi ümitleri yeniden yeşertiyor…

2012 yılına kadar Atatürk Üniversitesi ile yüksek öğretime katkı sağlayan Erzurum’da Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığının şu an kuruluş aşaması son safhada olan vakıf üniversitesinin yanında Erzurum Teknik Üniversitesi’nin de çok kısa sürede eğitim öğretim anlamında büyük katkılar sağladığını görmekteyiz…

Kurucu rektörü Muammer Yaylalı’nın hiç bitmeyen enerjisi ve azmi ile gün geçtikçe ayakları yere basarak hızla büyüyen üniversitede içinden hiç çıkmak bile istemeyeceğiniz dershanelerin kaliteyi artıracağını düşünüyoruz…

Akademik çalışmalarının yanı sıra şehrin ve bölgenin gelişmesinde de büyük projelerin mimarı olacağını düşündüğümüz Erzurum Teknik Üniversitesi’nin (ETÜ) 2023 vizyonundan esinlenerek yapılanmasını tamamlaması öngörülüyor.

RÖPORTAJ: Muhammet Hanifi AKSAKAL

DAHA YOLUN BAŞINDAYIZ
Sevgili okurlarımız gazeteniz Milletin Sesi’nde sizlerin beğeni ile takip ettiği ve soluğunuzu tutarak okuduğunuzu düşündüğümüz PORTRELER başlıklı yazı dizimizde bu hafta Erzurum Teknik Üniversitesi’nin başarılı rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı’yı sütunlarımıza konuk ettik. Kurucu rektör olmanın zorluklarından ve üniversitenin kuruluş aşamasıyla gelecekte nasıl bir eğitim öngörüldüğünün konuşulduğu söyleşimizi sizlere yayınlıyoruz. Beğeneceğinizi umduğumuz bu söyleşide ETÜ’nün özellikle bölge şehir ekonomisine gelecek yıllarda nasıl bir katkı yapacağını da masaya yatırdık.

Prof. Dr. Muammer Yaylalı kimdir?
Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, 1953 yılında Erzurum’da doğdu. Aziziye İlkokulu, Gazi Ahmet Muhtar Paşa Ortaokulu ve Erzurum Lisesi’nde öğrenim gördü. 1978 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. 1981 yılında Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde mikroiktisat asistanı olarak göreve başladı. Aynı fakültede 1984 yılında doktora çalışmasını tamamladı. 1984-1986 yılları arasında Devlet Planlama Teşkilatı’nda Yabancı Sermaye Başkanlığı’nda Başkan Müşaviri olarak görev yaptı. İktisat Teorisi Anabilim Dalında 1988 yılında doçent ve 1994 yılında profesör oldu. 1993-1995 yılları arasında Bayburt MYO’da üç yıl kurucu müdür olarak görev yaptı. 1998 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Roger Williams Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak bulundu. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları Özel İhtisas Komisyonu’nda görev aldı. Yaylalı’nın ‘İhracata yönelik başlıca tarım ve sanayi ürünlerinin karşılaştırmalı ekonomik analizi’ ve ‘Mikroiktisat’ adlı iki telif eseri ve mikroiktisat alanında bir kitap çevirisinin yanısıra ‘Yatırım teşvik politikalarının alternatif bir yaklaşımı’ konulu bir de araştırması bulunmaktadır. Ayrıca proje lideri olduğu bir ekiple altmış üniversiteyi kapsayan ‘Üniversite Gençliğinin Sosyo-Ekonomik Profili’, ‘Üniversite Gençliğinin Avrupa Birliği’ne Dönük Beklentileri’ ve ‘Üniversite Gençliğinin Gelir-Harcama Kalıpları’ konularında geniş çaplı üç ayrı çalışması mevcuttur.

DERSHANELERİMİZ SON SİSTEM
Erzurum Teknik Üniversitesi’nin fiziki ve akademik yapılanmasından biraz bahseder misiniz? Şu an gelinen noktada kampüs alanımızdaki gelişim nedir? Kaç öğrencimiz mevcut? Kaç bölümde kaç fakültede eğitim veriyorsunuz?

Şu anda 4 fakültemiz aktif halde 4 fakülte içerisinde 9 bölümümüz aktifdir; isterseniz sayıyım bunları Mühendislik mimarlık fakültesinde evvelki sene makine mühendisliği bölümüne öğrenci almıştık 2013’te inşaat mühendisliği bölümüne de öğrenci aldık, elektrik elektronik mühendisliği bölümümüz aktif halde. İİBF’de biz YÖK’ten 7 bölüme karar çıkardık, üçünü aktif hale getireceğiz, bunlardan ikisini iktisat ve işletme bölümlerini aktif hale getirdik. Fen fakültesinden moleküler biyoloji ve genetik bölümüne öğrenci aldık aktif haldedir, çok ta iyi puanlarla öğrenciler geldi. Matematik bölümü, tarih bölümüne öğrenci aldık dolayısıyla Mühendislik Fakültesi İİBF Fen Fakültesi Edebiyat Fakültesi aktif haldedir.

AFGANLILAR ERZURUMLU GENCİ BIÇAKLADI

Erzurum’da yaşamamış olsaydım 2012’de de öğrenci almazdım. Erzurum’da yaşayan birisi olarak nerde başlayacağız diye düşünmek gerekirdi. Havuz başındaki bir dershanenin 25 kişilik dersliklerinde eğitime başladık. Dört tane 50 kişilik sınıf ortaya çıktı. Kantin bile yoktu yemek yiyecek yerleri bile yoktu çocukların. Merkezi dershanelerin şimdi kampüsü laboratuvarları var. Kimseye muhtaç değiliz. İlk sene 5 bölüm öğrencisi 540 öğrenci ile eğitime başladık. Geçen yılda inşaat bölümüne edebiyat fakültesinde tarih bölümüne öğrenci aldık. Biz bu fakültelerin 4 ünü aktif hale getirdik ve 9 bölüme öğrenci aldık. Geçen yıl 5 bölüme öğrenci almıştık. Bu sene ilave olarak 40 ar öğrenci istedik, inşaat bölümüne 40 öğrenci istedik bir de lise birincisi kontenjanı 41 öğrenci geldi. Tahtaya vurup 41 kere maşallah diyoruz. Dolayısıyla şu anda 9 bölümde öğrenim gören 1868 öğrencimiz var. Şuan fiziki yapı olarak merkezi dersliklerimizi tamamlamış durumdayız öğrencilerimiz bu merkezi dersliklerimizde öğrenim görüyorlar. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin geçen yıl temelini atmıştık, bu yıl inşaatı bitirmiş olacağız.

EMSALİ OLMAYAN LABORATUARLARA SAHİBİZ
Teknik Üniversite denilince aklınıza ne geliyor?
Teknik üniversitenin anlamı şu demektir; Dünyada ne varsa teknik anlamda bizde de o olacak. Bakın laboratuvarlar kurduk. Mesela Moleküler Biyoloji Genetik Bölümü’nde diğer üniversitelerden mezun asistanlarımız, Doçentlerimiz var. Onların ifadesi şu; “Bizim Üniversitede iyi bir üniversitedir. Ancak böyle bir laboratuvar bizde yoktu. Bizim bir tane laboratuvarımız vardı. Hocada öğrenci de bu laboratuvarda çalışırdı.” Bizim açtığımız Fizik Kimya Laboratuvarları Moleküler Biyoloji Genetik Laboratuvarları sadece lisans öğrencileri için yapıldı. İki tane 70 kişilik bilgisayar laboratuvarımız var. Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Bilgi işlem daire başkanımız bugün yarın netleştirecek, öğrencilerimize bilgisayarlar verilecek. Öğrencilerimiz şifre alacaklar, yeter ki bir bilgisayarınız ve herhangi bir internet bağlantınız olsun işlemcisi, hızı bir problem olmayacak. Gittiği her yere belgelerini taşıyabilecek. İşte Teknik Üniversite budur.

SAYININ FAZLALIĞI DEĞİL NİTELİKLİ EĞİTİMDEN YANAYIZ
Özellikle bu yıl ki öğrenci alımlarından bahseder misiniz tercihlerde ETÜ’nün durumu nasıldı?
Bu yıl 805 kontenjanımız vardı. 196 üniversite öğrencisinden tercihlerin tamamı doldu. Türkiye’de bu vesile ile tamamı dolan tercih ile ilk sıraya geçtik. 16 üniversitede tercihler tam dolmuştu. Bunlardan biri bizdik. Bu durum nasıl bir vizyonumuz olduğunu gösteriyor. 100 civarında birinci ve ikinci tercihte öğrenci potansiyelimiz oldu. Yüzde 46’sı bu bölgede en fazla Erzurum’dan ama sonrasında İstanbul’da öğrenci alımımız oldu. Tercih yapanlar akademik yapıya vizyona tercih yapıyorlar. Biz nitelikli insandan yanayız. Bende hayatım boyunca bu arayışta oldum. Ben bireyim ama ilkeli olan bireyim. Toplumsal meselelerde hep hassasiyetlerim oldu.

2023 YILINA KADAR GELİŞİM PLANI HAZIRLADIK
ETÜ’nin fiziki ve akademik yapılanmasının tamamlanması için öngördüğünüz tarih nedir?
2006’dan kurulan ve kurulacak üniversiteler için Kalkınma Bakanlığı diyor ki kaynak verebilmem için gelişim planı hazırlayın. Bizde üç ay çalışma ile arkadaşlarla gelişim planı hazırladık. Onlar ne dediyse o doğrultuda gelişim planı hazırladık. Ne demek istediklerini iyi bilenlerden birisiyim. Tek satırını bile değiştirmeden gelişim planını kabul ettiler. Gelişim planımız bizi 2023 yılına kadar tam kapasiteye getirecek. Binalar nerde yapılacak kaç fakülte kurulacak hepsi gelişim planımızda bulunuyor.

ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYAN SİSTEMLİ BİNAMIZ VAR
Kampüslerin fiziki yapılanmasında binalarda öngördüğünüz kriterler var mı?
Enerji tasarrufu sağlayan sistemli binamız var. 25 bin metrekare toplam alana kurulu. Mühendislik ve mimarlık fakültesi. Bu ölçekte Türkiye’de böyle bir yapılaşma yok. Yapılan araştırmalarda görülmüş ki öğrenciler bu binalardan çıkmak istemiyor. Kendini rahat hissediyor. İktisadi ve idari bilimler fakültesi 20 bin metrekare üzerine kuruluyor. Bu binamızın da inşaatına başladık. Ayrıca İş Bankası 150 kişilik kız öğrenci yurdu yapıyor. Yine biz üniversite olarak 74 bin metrekare yurtlar için yer ayırdık. Merkezi dersliklerimizin hemen yanında spor kompleksimiz yapılıyor İnşaatı başladı.

AKADEMİSYENLERİMİZİ ÖZENLE SEÇTİK
Akademisyen ihtiyacının temini noktasında Atatürk Üniversitesi’nden destek aldınız mı?
Elbette ki Atatürk Üniversitesi’nden de akademisyen takviyemiz oldu. Fakat şu an itibariyle akademisyen sıkıntısı yaşamıyoruz. Biraz tanıyan insanlar bilirler ben öyle “ne olursan ol gel” demem. Türkiye’de 175 üniversite var ancak Teknik Üniversite 6 tane. Biz bu altı üniversiteden biriyiz. Benim bireysel kanaatim şudur. Ben dışardan Yüksek Lisans Doktora yapılmasına çok inanmam. Bu işi yaparken dirseklerinizin yıpranması lazım, o havayı teneffüs etmeniz lazım. Nasıl bir insan tıp kitaplarını okuyup doktor olamıyorsa iktisatçı da olamaz mühendis de olamaz. Akademik havanın için teneffüs edilmesi lazım. Öğretim görevlisi alırken ince eleyip sık dokuyoruz. Gerçekten alanında ilerlemek isteyen bilim insanlarını tercih ediyoruz.

SOĞUK NEVALE REKTÖR OLMAKTAN KAÇINDIM
Rektör Yaylalı olarak öğrencileriniz ile olan diyaloglarınız nasıl. Bundan biraz bahseder misiniz?
Öğrencilerle sağlıklı diyalog kuruyoruz. Öğrenciler beni görünce yüzlerinde güller açıyor. Soğuk nevale rektör olmaktan kaçındım. 1988 de doçent olduğum zaman bile cübbe giymedik. Hoca olarak eli sıkı bir hocayım, hep adil olmaya çalıştım hiç kimseye haksızlık yapmadım.

DERSE İLK GİRDİĞİM GÜNKÜ GİBİ HEYECANLIYIM
Yeni bir öğretim kurumunun başında bulunmak heyecanlandırıyor mu sizi?
Heyecan var! Bakın bugün başka bir yerdeydik dediler ki birtakım insanlarda heyecan kaybolmuş sizde o heyecan hiç kaybolmadı. Zaman zaman öğrencilerimize soruyorlarmış , “rektörünüz kim nasıl bir adam” diye. Öğrencilerimiz, “Öyle bir rektörümüz öyle yöneticilerimiz var ki gözlerinden heyecan fışkırıyor.” Ben hep şunu söylerim, öğrenci olmasa biz de olmayız. Ben her gün birkaç defa merkezi dersliklere gidiyorum, öğrencilerle oturuyorum, kantinde çay içiyorum, derse giriyorum. Normal şartlarda derse giren rektör pek göremezsiniz. Ama ben hala derse giriyorum. Bundan büyük keyif alıyorum. Başarı yaptığınız işi sevmekle başlar. Şuan bir çok üniversiteden yüksek puanla öğrenci alıyoruz. Şu anda nezaketsizlik yapmamak için puanları söylemiyorum. Biz ilk öğrenci kabul ettiğimizde binalarımız bitmemişti. Şehir merkezinde bir dershanenin dersliklerini kullanıyorduk ama biz vardık orda, kadro vardı, ekip vardı. Çok heyecanlıydık. Ben 32 senelik hocayım, derse ilk girdiğim günkü heyecanı bu gün de taşıyorum. Ben ekibimin gözünde o heyecanı görüyorum.

ÖĞRENCİLERE MİHMANDARLIK EDİYORUZ
Öğrencilerinizin sorunlarına vakıf olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Ben Ankara da okudum. Ankara’ya tren le gittim. Ağabeylerimden birisi dedi ki “ Bak Ulu otel diye bir otel var Ulus’un “s” si düşmüş böyle hatırına gelir. Git orada kal.” 1970 yılının sonu ekim ayı yani. Ben de kalktım işte tabi tren istasyonunda indim 5-6 saat aradım o ulu oteli ki ondan sonra üniversiteye gideceğim. Ağabeyim dedi ki “Saman Pazarı’ndan kalkar yürürsün Ulus ta Stad Oteli var en yüksek bina. Önünde Etimesgut otobüsleri var onlara binersen, seni üniversitenin önünde indirir. Eskişehir yolu üzerinde orda da muhtemelen 3 km yürürsün ve okuluna varırsın” Şimdi ben üniversite hayatıma böyle başladım. Kendi kendime dedim ki “ biz böyle başladık ama bizim öğrencilerimiz bu sıkıntıları yaşamasın” Biz kayıt için gelen öğrencilerimize otobüs terminalinde ve havaalanında stantlar kurduk. Gelen öğrenci annesinden babasından yeni ayrılmış; belki uçakla gelmiş belki otobüsle gelmiş ürkek bakıyor ne yöne gideceğini bilmiyor. ETÜ standını görünce gözleri ışıldamaz mı? Öğrencilerimizi kayıt için ofisimize getiriyoruz. Hemen kayıt işlemleri yapıldıktan sonra o anca öğrenci kimliklerini veriyoruz. Bir nevi mihmandarlık ediyoruz. Bu sene ben arkadaşlarımla beraber öğrenci velileri ve öğrencileri karşıladım.

ÖĞRENCİLERİMİZİN SPORTİF ÇALIŞMALARDA GERİDE KALMASINI İSTEMEDİK
Henüz iki yıllık bir yükseköğretim kurumu olarak kültürel ve sportif çalışmalar yaptınız mı?
Evet 2013 yılı mayıs ayında bir hafta süren bahar şenliklerimiz oldu. Öğretim döneminin stresini istedik ki öğrencimizin üzerinden atalım. Hoş anılar edinerek tatile uğurlayalım. Son derece de keyifli oldu. Eski sporcu olarak bu işlere çok sıcak bakan biriyim. Bir buz hokeyi takımımız var. Uni ligde oynuyorlar. Yine öğrencilerimizden oluşan bir masa tenisi takımımız mevcut. Onlarda son derece başarılı sonuçlar alıyorlar. Ayrıca bir basketbol takımımız mevcut. Biz öğrencilerimiz Erzurum’a geldiklerinde istiyoruz ki kayak sporuyla da tanışsınlar. Bunun için kendilerine ücretsiz kayak takımı ve buz pateni imkanları sunuyoruz. Ayrıca kampüs alanımızın içerisinde de büyük bir spor kompleksi projemiz var.

ORTADOĞU VE KAFKASLARIN YÜKSEKÖĞRETİM TALEPLERİNİ KARŞILAYACAK BİR KURUM OLACAĞIZ
Gelecek yıllarda ETÜ’nün nasıl bir konumda olmasını hayal ediyor musunuz?
Biz Ortadoğu orta Asya ve Kafkas ülkelerinin yükseköğretim taleplerini karşılayacak bir hale gelmeliyiz. Bu işin başında çalışmalar yapmak için kadromuzu kurduk. Acelemiz yok ayaklarımızın yere basması gerekiyor. Sayıdan yana değilim nitelikten yanayım. Yüzde elli öğrenci sayısını artırmakla akademisyen sayısını artırmanın bir mantığı yok.