O bürokrasinin tepesindeki isimdi… Başbakanlık Müsteşarlığı sırasında yaptığı başarılı çalışmaların ardından İçişleri Bakanlığı görevine getirildi. Paralel yapının deşifre edilmesinden sonraki süreçte gösterdiği kararlılık ve mücadeleyle tüm dikkatleri üzerine çekti. Siyaset sahnesinde gün geçtikçe yıldızı daha da parladı. 7 Haziran seçimleri için doğup büyüdüğü Erzurum’dan aday oldu. İçişleri Eski Bakanı Efkan Ala ile seçimleri, Başkanlık sistemini ve HDP’yi konuştum. Keyifle okumanız dileğiyle…

RÖPORTAJ:SEVDA GÜNEŞ- PUSULA ÖZEL

Uzun yıllar üst düzey bürokrat olarak görev yaptınız. Ardından kabine dışından bir yılı aşkın süre İçişleri Bakanlığı görevini yürüttünüz. Şimdi meydanlara siyasetçi olarak döndünüz, hangisi zor?
İkisi de zor değil ama halk ile iç içe olmayı seviyorum. Seçim çalışmaları için gezerken halkın irfanıyla, samimiyetiyle karşılamak, onlardaki bu irfana şahit olmak beni ziyadesiyle memnun ediyor. Tabi diğer yandan halkın beklentilerini sorunlarını taleplerini doğrudan öğrenme imkânın oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bir konuda karar verecek olsa şunu söyler: ‘Hak ne der? Halk ne der?’ İşte biz gönlünü halka açmış kişiler olarak halk ne der sorusunu sahadan, halktan öğrenmiş oluyoruz. Tabi bu yönüyle siyaset benim için ayrı bir yerde. Bürokrasinin birçok kademesinde bulunmuş biri olarak söylüyorum bunu. Beni bu yönüyle hem Erzurum halkı hem de valilik yaptığım şehirlerin insanları çok iyi bilirler. Bürokrattan da büyük hizmetler yaptım, halk ile iç içe oldum. Ama yinelersem siyasetin yeri ayrıdır.

Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Bir yanda çözüm süreci diğer yanda paralel yapılanma ile mücadele var. Siz bu süreci nasıl okuyorsunuz?
Öncelikle şunu söyleyeyim batı da demokrat, doğuda tehdit dili olarak kabul edilebilir bir şey değildir. Bizler özgürlük ortamı oluştururken bunu silahla tehdide dönüştürsünler diye yapmadık. İşte siyaset meydanı; kendinizi halka anlatacaksınız ve halk da sandıkta kararını verecek. Milleti tehdit etmek demokrasi değildir, bu olsa olsa demokrasiyi tehdittir. Devlet tabi ki kendi tedbirlerini alacaktır, buna müsaade edilmez ve edilmemelidir. Hükümet kamu düzenini sağlayacaktır ve de seçim güvenliğini de almaktadır. Halkımız müsterih olsun. Diğer taraftan 17-25 Aralık darbe girişimiyle ülkenin istikrarına kasteden paralel yapı söz konusu. Bu darbe girişimi ile Türkiye’yi Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya çevirmek istediler. Bu darbe girişiminde başarısız olunca yerel seçimlerde, cumhurbaşkanlığını seçimin de AK Parti’yi zayıflatmak için ev ev dolaştılar, yalanlar, iftiralar attılar. Darbe girişiminden sonuç alamayınca HDP’yle de CHP’yle de ittifak yapmaktan kaçınmadılar. Buna en güzel cevabı vatandaşlarımız verdi, Erzurumlu hemşerilerim verdi. Şimdi de bu kumpasları kuranlar sınav sorularını çalanlar işte görüyorsunuz, kanun karşısında hesap veriyorlar.

Erzurum AK Parti’nin kalesi konumunda bir il. Sizce Erzurum AK Parti hükümetinden gerekli ilgiyi ve verdiği oyun karşılığını gördü mü?
Bizim 2002’den beri yaptığımız demokratikleşme hamleleri ve ekonomik gelişmeyi halkımız yakından görüyor. Eğer biz halka hizmet etmemiş olsaydık, halkımızın değerlerine sahip çıkmamış olsaydık bunca seçimi kazanması hem de aylarını seçimde artırarak kazanması mümkün mü? Düşünün parasıyla ilaç bulamayan insanımız bugün istediği hastane de muayene olabiliyor, ilacını istediği eczaneden problem yaşamadan alabiliyor. Çok uzak değil 2002’den önceki Türkiye ile şimdiki Türkiye’yi kıyaslayabilir misiniz? Bütün bu kalkınma gelişmeler olurken tabi ki Erzurum’da bundan pay almıştır. Ancak Erzurum’un tarihi ve adına layık yerde olması için biz bu dönemde elimizden geleni fazlasını yapacağız.

AFGANLILAR ERZURUMLU GENCİ BIÇAKLADI

Erzurum için nasıl projeleriniz var, hemşerilerinize müjdeniz var mı?
Bir yıl öncesinde biz bunun çalışmalarını yaptık ‘Erzurum’a ne tür yatırımlar yapılabilir?’ Bu ikinci yarı da önceliğimiz Erzurum ve Erzurum’un kalkınması olacaktır. Biz kış turizminden, hayvancılığa, lojistikten çağrı merkezlerine, termik santraline, madenciliğine yatırımları yapacağız ve Erzurum’un Türkiye’nin kalkınmış illeri arasına sokacağız. Şimdi ulaşımın merkez noktasını Erzurum’a yapıyoruz. Hızlı trenle otoban ve limanlara bağlayan 8 tünel, güneye bağlayan bir başka tünele ve Artvin istikametine yapacağımız bir tünelle de Erzurum’u ulaşımın merkezi haline getiriyoruz. Yani Erzurum’un limana ulaşımı 2 saate iniyor. Benim çocukluğum ve gençliğim Erzurum’da geçti. Erzurum’a çok şey borçluyum. Şimdi bu borcu ödeme zamanıdır. Erzurum bunu fazlasıyla hak ediyor.

HDP’nin barajı aşacağını düşünüyor musunuz? Doğu ve Güneydoğu bölgesinin baz kırsal kesimlerinde HDP’nin tehdit yolu ile halka baskı yaptığı konuşuluyor. Sandık güvenliği konusunda görüşleriniz nelerdir?
HDP’nin barajı aşıp aşmayacağını halk karar verecektir. Sandık güvenliği ise tabi ki gerekli tedbirler ilgili kurumlarca alınmıştır, alınacaktır. Diğer bir yönü ise halkta kendi iradesine sahip çıkacaktır. Türkiye bugün hibrit bir rejimle, karma bir rejimle yönetilmektedir. Parlamenter sistem deseniz, parlamenter sistem değil. Başkanlık sistemi deseniz oda değil. Türkiye böyle bir düzenle daha fazla yönetilemez. Peki, biz neden başkanlık sistemi diyoruz? Bugün AK Parti iktidarıyla ülkemiz ciddi bir istikrar kazanmıştır. Bu istikrarı da tek başına iktidar olmasıyla sağlamıştır. Başkanlık sistemi de iktidarın garanti altına alınması ülkenin koalisyon illetine bir daha düşmemesinin garantisidir. Bununla hem hükümet hem de parlamento güçlü olacaktır.

7 Haziran’da Türkiye adına nasıl bir tablo bekliyorsunuz?
7 Haziran’da nasıl bir tablo olacaktır. Şimdi bakınız, seçimlerde birinci parti birinci olmak için çalışıyor. İkinci parti ikinci parti olmak için çalışıyor, üçüncü parti üçüncü parti olmak için çalışıyor, dördüncü parti, dördüncü parti olmak için çalışıyor. Tablo yeterince açık değil mi? Millet kararını milli istikrardan yana veriyor, AK Parti’den yana veriyor. Bu karar birilerine gerecekse daha çok gerilecekler. Sandıktan çıkmadan milleti yönetmeye alışmış olanlar, sandık iradesine saygı duymayı da öğrenecekler. İktidar olmanın sandıktan geçer. Öyle yan yoldan paralel yoldan geçip, halkı yönetme dönemi bitmiştir. 7 Haziran’ın tablosu budur. Ya sandıktan çıkarak gelmeyi öğrenecek, ya da halkın iradesine saygı duyacaksınız.