Yeni “Büyükşehir Belediyeleri” yasası ve sakıncaları…
Türkiye’de halen 16 Büyükşehir Belediyesi var.
Bu Büyükşehirlerden İstanbul ve Kocaeli ayrı bir statüde.
Şöyle ki;
Bu iki Büyükşehir Belediyesinin yetki sınırları,aynı zamanda il mülki sınırlarını kapsıyor.
Bu model İstanbul ve birazda Kocaeli için geçerli ve uygulanabilir bir modeldir.
Erzurum’un da arasında olduğu diğer 14 Büyükşehir Belediyesinin yetki sınırları İl merkezleriyle sınırlıdır.
Mevcut durum budur.
Yeni “Büyükşehir Belediyeleri” kanun tasarısı ile,
Bu 14 Büyükşehir belediyesi ile birlikte,yeni kurulacak olan 13 Büyükşehir Belediyesinin sınırları,il mülki sınırları olacak şekilde genişletilmektedir…
Yani 26 Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yaklaşık 60 milyon insandan bahsediyoruz.
Büyükşehir Belediyeleri Yasa Tasarısı çok önemli bir yasa.
Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiriyor.
Bu tasarı yasalaşırsa,
– Mülki sınırlar,mahalli idare sınırına dönüştürülüyor.
– 1590 belediye ile 16 bin 82 köyün tüzel kişiliği kalkıyor.
-İl genel Meclisleri kalkıyor.
-Valilerin yetkileri azaltılıp,belediye başkanlarının yetkileri artırılıyor.
-Köyler mahalleye dönüşüyor.
Bunlar çok ama çok önemli değişiklikler.
Örneğin;
Erzurum’da merkeze uzaklığı 100-150 km.olan bir köyde yapılacak bir inşaat için,
vatandaş her zaman alışkın olduğu tanıdığı,hizmet aldığı ilçe belediyesine değil,
Erzurum’a Büyükşehir Belediyesine gitmek,tanımadığı tamamen yabancısı olduğu bir mekanizmayla işlerini halletmek durumunda kalacaktır.
Halkın yöneticisi ile yakınlığı ortadan kalkacaktır.
Yine bu uygulama ile yüzyılların birikimi,demokratik bir kurum olan Köy tüzel kişiliği de ortadan kaldırılmakta ve mahallelere dönüştürülmektedir..
Bu durumda hizmet akışı tamamen aksayacak,bütün ilçelere ve mahalle haline getirilmiş köylere gerektiği gibi hizmet götürülemeyecektir.
Bu uygulama “subsidiarite” yani “ihtiyaçların en yakın yönetim birimlerince karşılanması” ilkesine de aykırıdır.
İşin bir başka ve tehlikeli bir boyutunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Bu yasa uygulamasının,özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde ne tür sonuçlar vereceği bilinmiyor.
Hasan Celal Güzel’e göre;
-Bu uygulamanın en büyük mahzuru,
-Diyarbakır merkezli,Van,Mardin,Şanlıurfa’nın da dahil olduğu yeni bir “Etnik Bölge” ve terör örgütünün hakimiyetinde “ayrılıkçı yönetim” oluşturulmasıdır.
-Bu da Üniter Devlet yapısını tahrip edip, “FEDERATİF SİSTEME” ve ”ÖZERK BÖLGEYE” yol açabilecektir.
Bu yasa konusunda çok ciddi eleştiriler var.
Bence;
Bu kadar önemli bir yasa için acele edilmemeli,kamuoyunda yeterince tartışılmalı.
Konuşulmalı.Halka iyice anlatılmalıdır.
Eleştiriler mutlaka dikkate alınmalı ve bir kez daha düşünülmelidir.
Son söz;
Bu yasa için mutlaka referanduma gidilmeli..!