Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası’nın fay hattı üzerinde yaşayan illeri kapsayan raporu, acı gerçeği bir kez daha ortaya koydu.
Erzurum şehir merkezi zemininin alüvyondan oluştuğu açıklandı. Peki, bu ne anlama geliyor?
Alüvyon zemin, akarsular tarafından taşınan kil, kum, çakıl taşı gibi kütle parçalarının, suyun akış hızının azalması sonucu elverişli yerlere birikmesiyle meydana gelen tortu birikimi. İşte Erzurum’un zemini buymuş ve olası bir depremde zeminde sıvılaşma bile meydana gelebilirmiş.
***
Zemini sağlam olmayan Erzurum’da birçok bina da fay hattının üzerine inşa edilmiş. Buraları bölge bölge tespit eden mühendisler, harita üzerinde de net bir şekilde ortaya koymuş.
Alınacak tedbirlere de yer verilen rapor, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm siyasi parti liderleri, bakanlıklar ve yerel idarecilerin tamamı ile paylaşılmış.
***
Aslında bugüne kadar açıklanan hiçbir rapor bizi şaşırtmadı. Çünkü her birimiz biliyoruz ki Erzurum deprem kuşağında yer alıyor.
Peki bu kadar rapor, bu kadar uzman görüşüne rağmen ne yapıyoruz, nasıl bir tedbir alıyoruz?
Bu işin direksiyonunda bulunan kurumlara sorsanız, her biri işini en iyi şekilde yapıyor…
***
Güç ölçüsünde şehirde binlerce konut kentsel dönüşüm kapsamına alındı.
Çok sayıda riskli bina yıkıldı, yerine yenileri yapıldı. Ve hala dönüştürülmeyi bekleyen bir o kadar daha konut var.
Ancak gelin görün ki yerel yöneticilerin depreme karşı ortaya sundukları kentsel dönüşüm projeleri bile denetime muhtaç.
TOKİ eliyle yapılan yeni binaların birçoğu, daha iki yılını doldurmadan dökülmeye başlamış.
***
Emin olunuz ki bu raporda daha önce hazırlanan raporlar gibi unutulup gidecek.
Elbette istemeyiz ama yarın olası bir depremde bu binalar insanlara mezar olacak. Bunun bedelini yine o evlerde yaşayan insanlar, canları ile ödeyecek. Kimse bu işin faturasını ödemeyecek ve suçlu ilan edilmeyecek.