Erzurum Haber

şişli escort beylikdüzü escort fatih escort acıbadem escort anadolu yakası escort aksaray escort bodrum escort bayan

TAVLAŞOĞLU’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

TAVLAŞOĞLU’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
03 Şubat 2021 - 12:01

Erzurum/zirve2000 TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın yayınladığı rapor deprem gerçeğini bir kez daha ortaya koydu. Fay üzerinde yaşayan kentlerin yer aldığı araştırmada, Erzurum kent merkezinin diri fay hattı üzerinde olduğu ve olası bir depremde ciddi yıkımların yaşanacağına yer verildi.

Manolya BULUT-PUSULA

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Erzurum’un depremselliğinin incelendiği raporda dikkat çekici ifadelere yer verdi. Kent merkezinin diri fay hattı üzerinde bulunduğu belirtilen çalışmada, binaların zemine göre yapılması ve söz konusu yerlerdeki nüfus yoğunluğunun azaltılması gerektiği bildirildi.

‘Fay üzerinde yaşayan kentlerimiz: Erzurum raporu’ adlı bir bildiri yayınlanan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Elazığ-Sivrice ile Van-Başkale depremlerinden sonra da ‘Fay Yasası’nda değişikliğe gidilmesine ilişkin yazı paylaşmıştı. Türkiye’deki illerin deprem raporunu çıkaran TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Erzurum’la ilgili de bir yazı yayımladı. Raporda,  ‘Erzurum kent merkezi dahil eskiden köy statüsünde bulunan l0’u aşkın mahallenin doğrudan diri fay hatları veya zonları üzerine oturmaktadır’ denildi. Tarihsel dönemde çok sayıda yıkıcı depremle karşı karşıya kalan Erzurum’un deprem zararlarından etkilenmesinin önlenmesi amacıyla bir dizi çalışmayı acilen başlatılması uyarısında bulunuldu.

Sıvılaşma yaşanabilir

Erzurum kent merkezi zemininin alüvyon olduğu belirtilirken, deprem dalgalarının bu tür zeminler tarafından büyütülerek binalara ileteceği ifade edildi. Zemin büyütmesi olarak tanımlanan bu durumun bir deprem olduğu takdirde Erzurum kent merkezinin zayıf zeminler üzerinde yer alan kısmının kaya üzerinde yer alan kesimlerden daha şiddetli olarak sarsılacağı, bunun sonucunda da hasar oranının fazla olacağı anlamına geldiği bildirildi. Öte yandan yapılan araştırmalar büyük bir depremde Erzurum kent merkezinin bilhassa ova içerisinde kalan kesimlerinde sıvılaşma olaylarının da yaşanabileceği açıklandı.

Geçmişte olmuşsa gelecekte de olacaktır!

Erzurum’un jeolojik açıdan Doğu Anadolu sıklaşma sisteminin bir sonucu olan doğrultu atımlı fayların yoğun olduğu bir coğrafyada yer aldığı açıklanan raporda, “Gerek Erzurum gerekse komşusu iller tarihsel (1900 öncesi} ve aletsel (19oo sonrası) dönemlerde yıkıcı depremler ile sarsılmış ve önemli hasara uğramışlardır. Jeolojide bir temel kural vardır; Bir yer geçmişte depremlerden etkilenmiş ise gelecekte de etkilenecektir” ifadeleri dikkat çekti.

6’dan büyük deprem olursa…

Erzurum’un 6.5’den büyük bir olası depremde hem depremin yaratacağı şiddetli sarsıntı hem de yüzey faylanması tehlikesi nedeniyle hasar almasının beklendiğine yer verilen raporda,  “Bu durumda en akıllıca yaklaşım yapıların deprem sarsıntısını karşılayacak biçimde kurallara uygun hale getirilmesidir. Ayrıca diri fayların yerinin net olarak belirlenmesinin ardından fay sakınım bantı üzerindeki bina ve bina türü, yapıların zaman içerisinde kaldırılarak bu alanlardaki nüfus yoğunluğunun azaltılması, yüzey faylanması tehlike kuşağı içerisindeki yerlerin farklı biçimde (park, günübirlik tesisler vb) kullanılması, henüz yerleşim olmayan bu tür alanlar varsa da bunların bina ve bina türü yapılar için kullanılmak üzere imara açılmaması gerekir” denildi.

Erzurum’un planı yok

Raporda Erzurum’un doğrudan fay hatları/zonları üzerine oturmasına rağmen zemin yapısının detaylı şekilde öğrenileceği mikrobölgeleme çalışması ve Deprem Master Planı’ndan yoksun olduğu belirtilerek, “Erzurum-Erzincan-Bayburt Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7.maddesi uyarınca 12 Kasım 2015 tarihinde onaylanmıştır. Plan bu tarihten sonra 7 defa değişikliğe uğramış olup son plan değişikliği 07 Şubat 2020 tarihinde yapılmıştır. Çevre düzeni planlarında diri faylar dikkate alınmamıştır. Yine Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan Çevre düzeni planlarının çoğunluğunun birbirinden farklı formatta hazırlandığı, hazırlanan çevre düzeni planları ve buna ilişkin raporların Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye mekansal strateji plan raporunda” irdelenmesi istenilen temel ekenlerden bir olan “Doğal Yapı, Doğal Afetler ve Ekosistem servislerinde Sürdürülebilirlik Ekseni Çerçevesinde Etkilenecek Muhtemel Alanları”ın yeterince değerlendirilip Çevre Düzeni Planlarına işlenmediği görülmektedir” ifade edildi.

Deprem değil bina öldürür

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Erzurum İl Temsilcisi Eyüp Tavlaşoğlu, “Deprem Türkiye’nin bir gerçeği. Geçmişte de yıkıcı depremler yaşadık ve birçok vatandaşı kaybettik. Ancak unutmayalım ki deprem değil bina öldürür. Zemine uygun bina yapmazsak, zemin etüdünü tam ve eksiksiz bir şekilde yapar ve uygulamaya geçersek bu sorundan kurtulabiliriz. Japonya da deprem bölgesine olmasına ve büyük depremler yaşamasına rağmen bina yıkımı çok az oluyor. Çok yüksek katlı gökdelenler yapılabiliyor. Bunun nedeni zeminin doğru ve detaylı incelenerek bina yapımına geçilmesidir. Biz de il bazında bu raporu dikkate alıp binalarımızı incelemelere uygun bir şekilde yapmalıyız” dedi.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Sitenin tüm hakları zirve2000.com'a ait olup, izinsiz alıntı yapmak yasaktır.