Aşı karşıtlarının ısrarları sürerken şimdi bir de başımıza Mu varyantı çıktı.

Dünya Sağlık Örgütü, yakın zamanda tespit edilen bu tehlikeli virüsün aşılara daha dayanıklı olduğunu açıkladı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de iki kişide Mu varyantının tespit edildiğini söyledi. Bakan Koca, yerli aşının 1-2 ay gibi kısa süre içinde kullanılmaya başlanacağı müjdesini de verdi. Aşı karşıtları inşallah yerli aşıya da itiraz etmezler!

****

Aşı meselesi gerçekten içinden çıkılmaz bir hal aldı. Bakanlık yayınladığı genelge ile vatandaşı aşı olmaya zorlayıcı kuralları devreye soktu. Getirilen PCR testi zorunluluğu ile bir nevi çemberin daraltılması hedefleniyor. Aşı yaptırmak zorunlu değil ama PCR testi zorunlu!

Buraya kadar her şey normal, anormal olan işin ekonomi boyutu…

Alınan her karar sahada ciddi sıkıntılara neden oluyor. Pandeminin başından beri yükü artan sağlık personeli, şimdi de uzun kuyrukların oluştuğu PCR testi savaşı veriyor.

Düşünün Erzurum’da sadece bir günde 2 bin 560 kişi PCR testi veriyor. Bu rakam önümüzdeki günlerce üniversitelerin açılması ile ikiye üçe katlanacak. Aşı olmayan öğrenci, öğretim görevlisi, kantin çalışanı hastanenin yolunu tutacak.

BAŞKAN YURDAGÜL:AKLINIZI BAŞINIZA ALIN

Bugün ihtiyaca cevap veren hastanelerin yarın bu yükü kaldıramayacağı gün gibi ortada.

***

Aşı karşıtlığını anlamadığım gibi aşı olmamakta direnenlerin normal hayatlarına devam edebilmesi için şart koşulan PCR testinin parasını neden bu milletin ödediğini de anlamıyorum.

Madem aşı olmamakta direniyor, o halde her hafta yapılması gereken testin parasını da bir zahmet kendi ödesin.

Yurt dışına çıkışta zorunlu olan PCR testi ücretli mesela. Bu uygulamada aynı kapsam üzerinden devam edebilir.

Aşı olmayıp onlarca insanın hayatını riske atmanın bir bedeli olmasın mı?