Erzurum/zirve2000 Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İstanbul Aydın Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği konferansta konuşan Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi ve 22. dönem Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, Türkiye’deki eğitim sistemini eleştirdi. Özyılmaz, “Bizim eğitim sistemimizi batıdan aldık getirdik, bu sistem bize hiç uymayan bir sistem. Anlayış itibariyle materyalist bir sistem, seküler bir anlayış” dedi.

Manolya BULUT-PUSULA

Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İstanbul Aydın Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği konferans Atatürk Üniversitesi Nenehatun Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Konferansa Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi ve 22. Dönem Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Ömer Özyılmaz konuşmacı olarak katıldı.

Öğrenme yarıda kalıyor

21.yüzyılda okul öğrenme ve öğretmen anlayışı konulu bir konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. Özyılmaz, eğitim sisteminde öğrenmenin yarıda kaldığını söyleyerek, “Bilgiler beyinde üzerinde çalışılıp bize mal edilip şemalara yerleştirilirse öğrenmiş oluruz. İşte biz bunu bugün yapmıyoruz. Bunu yapabilmemiz için de düşünmeyi çok iyi bilmemiz lazım. Öğrenmeyi öğrenmek için düşünmeyi öğrenmek lazım. Düşünmeyi hem de ustalaşmış biçimde öğrenmek lazım. Ortaokulda düşünmeyi öğrenmeli, lisede ustalaşmalı, üniversitede artık üretime geçmeli. Üçüncü aşama bilgi üzerinde zihinde çalışıp düşünce mekanizmasıyla ona yeni bir anlam yeni bir şekil verme ve onu kendimize mal etme çalışmasıdır. Dördüncü aşama, bu bilgi eğer bir tasavvursa onu hayalimize yerleştiririz. Bir beceriyse elimize yerleştiririz. Onu unutmayız. Sorunumuz bu üçüncü aşamaya çıkmamamızdır. Bu sizin ve bizim işimiz değil, bu bir sistem meselesi. Öğrendiğimizi uygulama, anlatma, okuma, konuşma neyse o da dördüncü aşamadır. Öğrenme böyle gerçekleşir ama biz bugün öğrenmeyi yarıda bırakıyoruz” diye konuştu.

Öğretmenler öğrenmeye kılavuzluk edenlerdir

Öğretmenlerin sürekli kendini yenilemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Özyılmaz, “Günümüzde öğretmen artık eğitimin yüzde yüz sorumlusu değildir. Yarısı gerçek sorumlu olması gerekene veriliyor. Bu da öğrencidir. Yeni okulda sürekli ders anlatmak yok. Öğrenciyle öğretmen konu belirliyorlar, belli başlı konuları öğrencinin iyi öğrenmesi için seçiyorlar. Öğretim üyesi kuzey yıldızı gibi, sürekli onunla olmaz ama ihtiyaç duyduğu anda destekler. Öğretim üyesi ders anlatmak, emretmek, kontrol etmekten çıktı. Öğretim üyesi öğrenmeye kılavuzluk yapan insandır. Öğrencinin kendi kendine açmaza düşmemesi için de öğretmenin kendini sürekli yenilemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

AFGANLILAR ERZURUMLU GENCİ BIÇAKLADI

“Onlar üretici oldu biz tüketici”

Eğitim sisteminin güncellenmesi gerektiğini belirten Özyılmaz şunları söyledi; “Bizim kültürümüzde rehberlik yol göstermek değil, yollar göstermektir. Alternatif sunar ve tercihe bırakır. Öğretmen öğrencisinin işini yapmayacak artık. Ona o işi yapacak yolları gösterecek. Günümüz dünyasında aslolan öğrencinin harekete geçirilmesi. 21. Yüzyılın okulu öğrencinin kafasına bilgi doldurmayı planlayan bir okul değildir. Biz yıllardan beri bu milletin öğrencileri öğretmenleri olarak pek çok milletten çok okuduk, çalıştık ama gördük ki bundan önemli bir şey var. Biz üretemiyoruz. Biz çok okuduğumuz halde az okuyanlar daha değişik bir sistemle onlar üretici oldu biz tüketici olduk. Eğitim öğretim kurumlarına aldığımız Avrupa bize öyle çok da dostane bakmaz, bugün de bakmıyor. Bizim gelişmememiz için de çeşitli oyunlar oynandığını düşünüyorum. Ama bizim bunu yıkmamız lazım. Bugün Avrupa’dan da Amerika’dan da çok daha iyi bir eğitim sistemi kurarız,  o noktadayız.”

Kıralım bu zincirleri

Türkiye’de batı anlayışı eğitim sisteminin uygulandığını ve değiştirilmesinin altını çizen Özyılmaz, “Eğitim sistemleri bir dünya görüşünün, anlayışın üzerine kurulur. Bu sistemde siz elma ağacı da ekseniz incir ağacı da ekseniz o kendi anlayışına göre meyve verir. Sizin istediğiniz meyveyi vermez, eğer zemin sizin düşündüğünüz zemin değilse. Bir ülkenin eğitim sistemi o ülkenin kendi dünya görüşüne göre kurulmuşsa zemin sizin istediğiniz meyveyi verir. Bizim eğitim sistemimiz batıdan aldık getirdik. Bundan dolayı kimseyi suçlamıyorum. Bu sistem bize hiç uymayan bir sistem. Anlayış itibariyle materyalist bir sistem, seküler bir anlayış. Bu sistem öyle bir ayarlanmış ki bizde bir aşağılık kompleksi oluşturulmuş. Belli şeyler üretmek için girişimde bulunanlara ‘bırak ya adamlar yapıyor, oradan al gel’ diyoruz ve bizde taklitçilik başlamış. Taklit edenler asla üretken olamazlar. Bu anlayıştaki eğitim sistemi bize geldi, hepimiz bununla yetiştik. Bunu değiştirecek olan biz öğretmenleriz. Yarın Erzurum size teslim edilecek, yeni sistem gelecek. Kıralım bu zincirleri” dedi.