Erzurum’un Tortum ilçesinde 2011 yılındaki HES direnişini hatırlarsınız. Vadiye HES yapılmasın diye köylüler iş makinalarının önüne çıkmış, Ödük Vadisi kadınlı çocuklu tarihi bir direnişe sahne olmuştu.
Direnişin sembolü haline gelen Leyla, ağır ceza mahkemelerinde yargılanmış, izinsiz gösteri yapan Tortumlu kadınlar, kendilerine has şiveleriyle slogan bile atmışlardı.
Geceleri nöbet tutan kadınlar gündüz polis ve jandarma ile karşı karşıya geliyor, akşam saatlerinde ifade için karakolun yolunu tutuyorlardı. Köylü kadınlar, “ Bölgede tarım yapıyoruz, HES nedeniyle dereler çaylar kuruyacak, burası yaşanmaz hale gelecek” diye feryat ediyorlardı.
***
Tüm yaşananlar ne yazık ki bölgeye HES’lerin yapılmasına engel olamadı ama geçen zaman içinde köylüler haklı çıktı. HES’i yapan firma her ne kadar ‘can suyu’ bıraktık dese de hiç bir şey eskisi gibi olmadı.
Ödük Vadisi’nde önceki gün büyük bir gürültü duyuldu. HES borularının geçtiği dağ koptu, heyelan meydana antalya escort geldi.
Üç HES çalışanı yaralandı.
Tesis etrafındaki evler boşaltıldı.
Yollar sular altında kaldı.
Bölgedeki köy ve beldelere ulaşılamıyor.
Heyelandan etkilenen arazilerde köylülerin mezarlıkları bile sular altında kaldı, sürüklendi.
***
Bağbaşı Mahallesi Muhtarı Efendi Yarbaşı, aylardır bu sorunu gündeme getirdiğini ancak firma yetkililerinin konuyu kulak ardı ettiğini söyledi.
Belli ki facia bağıra bağıra gelmiş. Köylülerin ve mahalle muhtarının uyarıları dikkate alınmamış!
Bölgede inceleme yapan Erzurum Valisi Okay Memiş, sabırla muhtarı dinledi ve olaya ilişkin hem idari hem de adli soruşturma başlatacağını söyledi.
***
Devlet Su İşleri tarafından kurulan komisyon, bölgede denetim yapmış mı?
Denetim yapılmış ise yaptırım uygulanmış mı?
Tüm bunlar mutlaka Vali Beyin açacağı soruşturma sonunda açığa çıkacak.
Bu olayın tek sevindiren yanı ise can kaybının yaşanmaması elbette.
Dün HES kurulmasın diye canını dişine takan, yıllarca mahkeme koridorlarında mücadele eden köylüler, şimdi meyve veren ağaçlarının kısmen kurumasına değil, yeteri kadar denetim yapılmadığı için azgın sularda sürüklenip kaybolan yakınlarının mezarlarına yanıyor.