Bir şehrin sahibi kimdir diye sorsak birçok kimse mutlak adresi siyaset olarak gösterir. Oysa bir kentin asıl sahibi o şehirde yaşayanlardır.
Yaşadığınız şehir için mücadele etmezseniz hiç kimse sizin için çaba göstermez. Bunun en yakın kanıtını hafta sonu kente gelen Ticaret Bakanı’nın ziyaretleri sonrasında gördük.
***
Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği’nin yeni hizmet binasının açılışını yapan ve burada haziran ayı ihracat rakamlarını açıklayan Bakan Mehmet Muş, aynı gün içerisinde kentin iş insanları, esnafları ve STK’ları ile biraya geldi.
Toplantıda şehrin ticaretinde söz sahibi olanlar hazır bulundu. Basına kapalı gerçekleşen toplantıda kentin ekonomik durumu masaya yatırıldı!
Vergi muafiyetinden tutun ısınma giderlerine, pazar sıkıntısından ulaşım çıkmazına kadar birçok sorunun gündeme gelmesi bekleniyordu. Ama gelin görün ki bu konular üzerine o toplantıda o kadar cılız ses çıkmış ki müzakere bile edilememiş.
***
Elbette bazı sıkıntıları dile getirenler olmuş ama herkesin talebi ayrı ayrı olunca konu dağıldıkça dağılmış.
Haklarını yemeyelim genel olarak herkesin hem fikir olduğu tek konu yetersiz uçak seferleri ve bilet fiyatlarının pahalılığı olmuş. Anlayacağız bizim iş dünyası toplantıda havanda su dövmüş durmuş.
Ticaret Bakanının katılacağı toplantıya OFF-ROAD kadınlar kulübü de katılmış. Bakan Bey eminim şaşırmıştır ama oda hanımlara ‘size sponsor olalım’ teklifinde bulunmuş. Önemli bir gelişme olmuş en azından sonuca ulaşmış.
***
Ticaret Bakanının günler öncesinden programı belliydi. Bu kentin iş dünyası, esnafı, STK’sı oturup bir dosya hazırlamaz mı?
Bakanlıktan adam akıllı bir talipte bulunmaz mı?
Yapılması gerekenleri, ortak sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koymaz mı?
Vergisini ödemede güçlük çeken, yılın 8 ayını kar altına geçiren, kazandığını ısınmaya yatıran ticaret erbabının hiç mi talebi yok, hiç mi bir beklentisi yok!
***
Erzurum’a bir müjde ile gelmesi gereken Bakan Muş, bırakın müjdeyi Ankara’ya talep dosyası almadan dönüvermiş.
Ticarette dahi birlik olamayan bir şehre bugüne kadar gelen devlet yatırımları için siyasilere teşekkür etmek gerekir.
Şimdi bir kez daha soralım, bir şehrin sahibi kimdir, siyaset mekanizmasını kimler çalıştırır?