Erzurum Haber

şişli escort beylikdüzü escort fatih escort acıbadem escort anadolu yakası escort aksaray escort bodrum escort bayan

Acun Ilıcalı Bir Mucizedir…

Acun Ilıcalı Bir Mucizedir…
23 Kasım 2013 - 13:14

Furkan NEHRİ/ERZURUM

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji Programı Koordinatörü Doç.Dr.Mevlüt Özben, son zamanlarda TV8 kanalını satan almasıyla gündeme gelen Erzurumlu yapımcı Acun Ilıcalı ile ilgili kaleme aldığı yazı ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Acun Ilıcalı’yı daha önceleri de Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde ders konusu yapan Doç.Dr.Özben’in haber portalıwww.haberx.com’da yayınlanan yazısında Ilıcalı’yı televizyonun tek ikonu olarak tanımladı. ‘Acun Ilıcalı bir mucizedir’ başlığı ile yayınlanan yazıda Ilıcalı’nın başarısının ardında programların değil, kendisinin olduğunu da belirtti.

İşte o yazı…

Yamuk Bakmak: Acun Ilıcalı Bir Mucizedir…
Derelerinden bal ve süt akan, zayıflıklarımızdan, sınırlılıklarımızdan arındığımız bir ‘vaat edilmiş toprak’ olan televizyon, teşbihte hata aranmayacaksa, Eski Romalılardaki gibi bir ‘Ocak Tanrısıdır’.


Bilindiği gibi Acun Ilıcalı’nın TV8’i alması, dikkatleri bir anda medya-eğlence sektörüne çevirdi. Olumlu-olumsuz eleştiriler var, ama benim üzerinde durmak istediğim acımasız eleştiriler ve Türkiye’nin tek televizyon ikonuna karşı duyulan kıskançlık ve hınç…
Günümüz modern insanı için, diyor Pascal Bruckner, günlük yaşamlarımızın ağırlığından kurtulmanın iki biçimi vardır: Savaş ve eğlence… Biz bugün eğlence yanını konuşmaya çalışacağız.

Yeni bir yolda (kanal patronluğu) tek başına yürümeyi kafasına koyan Acun Ilıcalı bundan sonra kıskançlık ve hıncı da (olduğundan daha fazla) üzerine çekmeyi beklemelidir. Ancak gelin Acun Ilıcalı gerçeğine bir de şuradan bakalım:

Hayalin yıkılması, her zaman, mucizelere açılan kapıdır…

Bana göre bizim kuşağın televizyoncuları M. Ali Erbil, Okan Bayülgen, Güner Ümit ve diğerleri Halit Kıvanç, Cenk Koray ve Erkan Yolaç’dan sonra bir hayal kırıklı yarattılar, neyse ki, beklenen mucize oldu ve Acun Ilıcalı pozitif kişiliği ve yetenekleri ile yeni bir kapı açtı Türk televizyonculuğunda.

Acun Ilıcalı’nın (hem de tek başına) Türk televizyonculuğunda yeni bir kapı açması, (tam da) zamanında gelmesi ile ilgilidir. Şimdi birileri sorabilir: Acun Ilıcalı gerçeği ile çok iddialı olan Türk televizyonculuğunda yeni kapı açılması veya mucizenin ne ilgisi var?

Hepimiz biliriz; mucize ile büyü arasında bir akrabalık ilişkisi vardır. Dahası mucizeleri mucize yapan olana yönelik büyülü bakışlarımızdır. Denir ki, tüketimin dili de büyüyle yazılmıştır. Tüketim dünyası büyülü bir dünya, müdavimleri olan biz modernler ise efsunlu insanlarızdır.

Medya-eğlence sektörü bu büyülü dünya ocağına (ateşine) sürekli odun atan büyük bir endüstridir. Bu bağlam da Acun Ilıcalı, doğru zamanda, tam da zamanında gelmiştir ve o bir mucizedir…

Derelerinden bal ve süt akan, zayıflıklarımızdan, sınırlılıklarımızdan arındığımız bir ‘vaat edilmiş toprak’ olan televizyon, teşbihte hata aranmayacaksa, Eski Romalılardaki gibi bir ‘Ocak Tanrısıdır’.

Acun Ilıcalı’yı başarılı bir televizyoncu, hatta Türkiye’nin tv ikonu yapan şey yaptığı programlar değil, ama söz konusu programları Acun Ilıcalı’nın yapmasıdır. Yani, uzun lafın kısası, başarının kendisi Acun Ilıcalı’dır.

Şimdi şunu sormanın zamanı geldi. Her şey kabul de, Acun Ilıcalı’yı başarılı kılan, onu diğer televizyon figürlerinden farklı kılan şey nedir?

Bana göre, bu adamı başarılı kılan, onu mucizevi işler yapan bir televizyoncuya dönüştüren ve nihayet bizi de büyülenmiş gibi onun programlarını izlemeye sevk eden şey Acun Ilıcalı’nın ‘çocuksu yanı’ ve ‘masumiyetidir’.

Bu iki özellik de, biz sıkıntılı modernlerin gökte ararken yerde bulduğumuz, çekilmez olan yaşamlarımızı katlanılabilir hale getiren ve dünyayı büyülemeye muktedir iki büyük güçlü özelliktir.

‘Çocuksu yan’ modern zamanların kirletemediği ender insanlık durumlarından biridir. ‘Çocuksu yan’ en çok da oyun oynama isteğinde belli eder kendini… (Acun Ilıcalı’nın tüm programlarında güçlü bir çocuksu oyun oynama isteği dışa vurur kendini).

Oyun oynama arzusu ‘masumiyetin’ de dışa vurulduğu sayılı durumlardan biridir. Tam da bu nokta da, Acun Ilıcalı’yı başarılı ve mucizevi yapan sahip olduğu ‘çocuksu yan’ ve ‘masumiyeti’ yaptığı programlarla izleyiciye geçirebilmesidir.

‘Çocuksu yan’ ve ‘masumiyet’; kırıp-dökmez, yukarıdan bakmaz, izleyicilerle dalga geçmeyi televizyon çocuğu olabilmenin bir gereği olarak görmez, izleyicilerinin bir kısmını ‘kızılbaş’ diye damgalamaz vs. vs…

Lafın kısası, Acun Ilıcalı ‘çocuksu yanının’-‘masumiyetinin’ ganimetlerini topluyor ve sermayesi bunlar olduğu için kem gözler ya da nazar işlemez ona. Boş yere uğraşmayın…”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
GÜNLÜK HABER AKIŞI
KAZAYLA ARKADAŞINI VURDU
GÜNLÜK HABER AKIŞI
GÜZEL’DEN SERT TEPKİ
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Efsanenin hazin sonu!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
Otellere EİT öpücüğü
GÜNLÜK HABER AKIŞI
41 kere maşallah!
GÜNLÜK HABER AKIŞI
ERZURUMLU ŞEHİDE SON GÖREV

Sitenin tüm hakları zirve2000.com'a ait olup, izinsiz alıntı yapmak yasaktır.