Erzurum/zirve2000 Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) Başkanı Murat Ertaş, sosyal medya hesabından Atatürk Üniversitesi’ni eleştirdi. Derneğe ve şahsına Atatürk Üniversitesi yayınlarından gönderilmemesini eleştiren Ertaş,” Lâkin bu tavır, bu tavrı sergileyenlerin kasabalı zihniyete sahip olduklarının resmidir” dedi.
Erzurum’da önemli bir kültür boşluğunu dolduran ve Eğitimci-Yazar Murat Ertaş tarafından kurulan ŞEHİRDER(Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği), kentteki her kesim tarafından da büyük itibar görüyor. Yaptığı etkinliklerle adından sıkça söz ettiren Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı Murat Ertaş, dün sosyal medya hesabı facebook’tan sitem ve eleştiri dolu bir yazı yayınladı. Yazısında Atatürk Üniversitesi’ni hedef alan Başkan Ertaş, kendisine ve derneğe Atatürk Üniversitesi’nin yayınlarının gönderilmemesini sert bir dille eleştirdi.
İşte Murat Ertaş’ın o yazısı:
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, BU NE TAVIR?
Atatürk Üniversitesi’nden lümpence tavır…
Erzurum’daki her kurum gibi Atatürk Üniversitesi de çıkardığı her kitabı öncelikle şehrin düşünce ve kültür hayatına ciddi katkılar sunan ŞEHİRDER gibi bir STK’ye göndermek durumundadır. Sık sık şehir dışından birçok entelektüeli ve bilim adamını konuk eden ŞEHİRDER’e hem de her kitaptan çok sayıda verilmelidir…
Kendisine ahbap bazı STK’lere ve şehir dışından bile herhangi biri olup talep edenlere bu kitapları gönderip ŞEHİRDER’e vermemek ne demek?
Rektör Bey, göreve ilk başladığında Erzurum gazetesinde fakülte dekanlarıyla tam sayfa yaptığı röportajlarla Ata. Uni.’ye en büyük desteği veren, (Ve tek bir teşekkür almayan!!)
Erzurum’un ilk ciddi kültür sayfası “DİVİT KALEM”i hazırlayıp belediyelerin çıkardığı Erzurum dergilerine ön ayak ve örnek olan,
Kardelen TV’de 3 senedir yaptığı DİVİT KALEM programıyla Atatürk Üniversitesi’nden nice bilim adamını ve çalışmalarını kamuoyuna tanıtan,
Halen Palandöken gazetesinde şehirle ilgili yazılar kaleme alan
Murat ERTAŞ’a kitap vermemek ne demek?
Bu kitapları öyle ya da böyle temin ettiğimizi herkes çok iyi bilmektedir.
Lâkin bu tavır, bu tavrı sergileyenlerin kasabalı zihniyete sahip olduklarının resmidir.
Umarım bu durum, Sayın Rektör Bey ve yönetiminin bilgisi ve talimatları dışındadır.
Aksi halde; Atatürk Üniversitesi, ahbap ve çavuşların otağı mıdır?
Bilgilerinize sunup bir açıklama bekliyoruz?
Not: Zeki Kotan beyefendiden DİVİT KALEM programında tanıtmak üzere ERZURUM’UN YÜZLERİ kitaplarından iki hafta önce talep ettim. Kendisi bizi tüm samimiyetiyle ağırladı, kitap ulaştıracağını ifade etti. Ancak gerisi gelmedi…