Şartlı da olsa bir şekilde normal hayata döndük.
Kafe ve lokantaların büyük bir kısmı ile kahvehaneler, tam 103 gün kapılarını kapattı.
20 Kasım’dan bu yana hafta içi akşam 21:00 ile sabah 05:00 arası, hafta sonu ise 58 saatlik sokağa çıkma kısıtlaması ile evlerimize mahkûm olduk.
Ha bugün ha yarın derken sonunda beklenilen haber, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi.
***
Geçtiğimiz hafta yüksek riskli iller arasında yer alan Erzurum, açıklanan risk haritasında orta riskli iller arasında yer aldı. Hastanelerin yoğun bakım doluluk oranları ve günlük vaka sayılarını göz önüne alan Bilim Kurulu, Erzurum’un normale dönmesini tavsiye etti.
Okullar, restoranlar, spor salonları yani sosyal ve ekonomik hayata ilişkin tüm sektörler, dün sabah itibari ile kapılarını yeniden açtı. Aylardır meteliğe kurşun sıkan kahvehane esnafı, sabahın köründe ekmek teknesinin başına geçti. Cebinde tek kuruşu olmayan da vardı borç parayla dükkânını açan da. Tüm sıkıntılara rağmen esnafın yüzü gülüyordu.
***
Her ne kadar ‘hayat normale döndü’ denmiş olsa da aslında durum pekte öyle değil. Çünkü bu açılma süresiz değil. Eğer şehirde vaka sayısı artarsa tekrar kapanma gündeme gelecek.
Yüzde 50 kapasite ile hizmete başlayacak olan yiyecek içecek sektörü, sürekli denetime tabi tutulacak. İnşallah pandeminin başında işi hafife alan işletmeler, bu defa aynı hataya düşmez.
***
Virüs beden ve ruh sağlığımızı tehdit ederken ekonomimizi de yıktı geçti.
Ve en büyük hasar bu sektörlerde yaşandı.
Tekrar bir kapanmaya fırsat verilmemeli.
Herkes kendi işletmesinin polisi olmalı.
Sadece bir günde para kazanma umudu ile hareket edilmemeli.
Elbette dönerimizi yiyelim, üzerine kıtlama çayımızı içelim ama kuralları asla aklımızdan çıkarmayalım.
Ekonomik olarak ayakta durmaya çalışan bu kent, bir kez daha süresiz kapanmayı göze almamalı.