Erzurum Haber

şişli escort beylikdüzü escort fatih escort acıbadem escort anadolu yakası escort aksaray escort bodrum escort bayan

Aziziye Tabyası’nda bilinmeyen gerçek…

Aziziye Tabyası’nda bilinmeyen gerçek…
06 Kasım 2015 - 10:15

Erzurum/zirve2000 Rus ordusunun tam donanımlı birliklerine karşı, kazma kürek, baltayla mücadele veren Erzurumluların kanlarıyla sulanan Aziziye Tabyası’ndaki tarihi gerçekler ortaya çıktı. Tarihi belgelerde şehitler anısına yaptırılan anıtın mimarına da reva görülen vefasızlık düşündürdü. Bugüne kadar ‘sembolik mezarlar’ diye yanlarından geçtiğimiz anıtın sağ tarafındaki askerler, gençler, kızlar, ihtiyarlar diye üzerlerinde yazı bulunan mezarlarda 70 şehidin naaşının bulunduğu belirlendi.
Salih TEKİN / ERZURUM Fotoğraflar: Onur SAĞSÖZ
Rus ordusuna karşı destansı bir savaş verilen Aziziye Tabyası’ndaki anıtı kimin ve ne zaman yaptırdığını biliyor musunuz? Ya bugüne kadar binlerce insanın ziyaret ettiği tabyadaki anıtın yanına konulan mezarlarda 70 şehidin naaşının bulunduğunu…
Erzurum Valiliği tarafından bu yıl üçüncüsü organize edilen ‘Tarihine Tanık Ol’ sloganıyla tabyalara düzenlenen yürüyüş öncesi adını tarihe altın harflerle yazdıran Nene Hatun, 7’den 70’e Erzurumlular ve Türk Ordusu’nun tam donanımlı Rus Ordusu’na karşı verdikleri mücadeleye sahne olan Aziziye Tabyaları’yla ilgili tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkardık.
Bugüne kadar Erzurum tarihiyle ilgili başarılı romanlara imza atan gazeteci-yazar Talat Uzunyaylalı’nın son kitabı ‘Nene Hatun’da kaleme aldığı tarihi belge ve bilgiler Aziziye Tabyası’nda yaptırılan anıt ve şehit mezarlarıyla ilgili gerçekleri ortaya çıkardı. Atatürk Üniversitesi’nin ‘Erzurum’un Yüzleri’ adlı biyografik kitapları arasında yayınlanan ’Nene Hatun’ adlı kitabında yer alan Veysi Selman Bey’in hatıralarını aktaran Uzunyaylalı, 1950 sonrası yaşananları belgeleriyle anlatıyor.
Veysi Salman Bey’in tarihe şahadeti
Uzunyaylalı’nın kitabında ilk olarak destansı bir savunma yapılan Aziziye Tabyası’ndaki anıtın yapımına yer veriliyor. Veysi Salman Bey’in hatıralarında anıtın yapımı şu şekilde yer alıyor:
“1950 yılının üç Temmuz’unda mutat olduğu üzere Aziziye şehitlerini anmak üzere protokol mensupları ve bir kısım Erzurumlularla beraber tabyaya vasıl olduk. Birde ne görelim? Orgeneral Baransel de orada! Bendeniz o tarihte hem mahalli bir gazeteyi çıkarıyor, hem de Anadolu Ajansı’nın temsilcisi bulunuyordum ve tabii çok gençtim. Bu meşgalem hasebiyle, diğer gazeteci arkadaşlarla birlikte, Sayın Generali Erzurum’a ilk geldiği günlerde ziyaret etmiş ve bu suretle tanışmıştım. Tabyada görünce musahafa için arkadaşlarla birlikte yanına gittik. Bizden Aziziye ile ilgili izahat istedi. Sonra da kendisi şöyle devam etti: ‘1878-1950 ne eder? 73 yıl. Biz bu 73 yılda Aziziye şehitleri için ne yapmışız? Hiç!… Abidenin karşısına isabet eden kuzeyde, bir kısmının taşları da bulunmayan 18-20 kadar mezar! Daha? Daha başka bir şey yok! ’ Ertesi sabah beni, sonradan Yassıada kumandanı olan Yüzbaşı Tarık Güryar aradı; ‘Paşa hazretleri sizi bekliyor!’ demez mi? Gittim; Yüzbaşı Güryar beni önce Merhum General Ragıp Gümüş Palay’a götürdü (R.Paşa o tarihte 3.Ordu’nun kurmay bakanı idi.) ve paşanın emrettiğini söyledi. Kısa bir istirahatten sonra paşa ile birlikte ordu müfettişliği makamına girdik. Muhatabım bir gün önceki teessürünü muhafaza ediyordu ve bu ruh hâleti içinde hislenirken dedi ki: ‘Ben Vali Cemal Dinç Bey’le görüştüm. Aziziye’ye, o mevkiinin namına büyük bir abide yapacağız. Basının da bu ulvî maksada hizmet edeceğinden eminim. Vali Bey’e gidin, vakit kaybetmeden işi başlatalım.’

CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v62), quality = 90

CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v62), quality = 90


Mütfü Solakzade izin veriyor
Böylece mukaddes bir vazifeyi cana minnet bilerek, derhâl vilâyete gittim. Vali Bey, bu iş için hemen bir komisyon kurulması fikrini söyledi. Fikir o gün kuvveden fiile geçirildi. Netice: Komisyon üç kişiden teşekkül etti. 3.Ordu Kurmay Başkanı Korgeneral Ragıp Gümüş Pala, Belediye Reis Muavini Cemal Bey ve bendeniz. Üçümüz aramızdaki müzakere neticesinde ertesi günü Cemal Bey’le, öncelikle Müftü merhum Solakzade Sadık Efendi’yi ziyarete gittik ve olanı anlattıktan sonra kabirlerin yeni yere naklinde bir mahsur olup olmadığını istizan ettik. Cevabı şu oldu: ‘Abide işi ikmal edilir münasip bir saha hazırlandıktan sonra o sahanın sağ tarafına kabirler kazmak ve dinî merasimle cesetlerin naklinde mahsur yoktur.’
Merhum Solakzade bize, ayrıca, Mareşal Çakmak Hastanesi’nin imamına lâzım gelen tembihlerde bulunacağına ve kendisiyle temasımızı da söyledi. Görüştük ve bütün bu vukuatı merhum Baransel’e arz ettik. O da bir proje müsabakası açtığını netice alınır alınmaz inşaata başlanacağına söyledi. İmamı belediyeye davet ettik ve yazılması lâzım gelenleri birlikte konuştuk.
Heyet kabirleri açıyor…
Netice: Kabirlerde ne kadar şehit cesedi olduğunu bilmediğimize göre 70 den fazla kefen sipariş ettik. Suretle hazırlıklarımızı tamamlayarak, abidenin inşasını bekledik. Müsabaka neticelendi, inşaata başlarken kısa bir açıklama yazılı kâğıdı imzalayarak temele bıraktık. Abidenin inşası biter bitmez, bizim de hepsi rahmet-i Rahmana kavuşmuş olan Solakzade, Gümüşpala, Cemil Bey, birkaç da imam efendi ile 5, 6 da mezarcı bir nolu tabyaya giderek, kabirleri açtırdık.
Cesetler tâbii ki, çürümüştü; yalnız bazı kız çocuklarının kafataslarında saç vardı, dokunur dokunmaz dökülüyordu. Birde küpe ve yüzükleri pek bozulmadan cesetlerin yanındaydı. Hafız Efendilerin Kur’an-ı Kerim tilâvetleri, tekbir ve dualarla cesetler torbalarına konuldu; çocuklar, kadınlar ve erkekler olmak üzere torbalar kazılan mezarlara yine tilavet-i Kur’an ve tekbir sadalarıyla defnedildi. Bütün bu olup bitenler bir zabıtla tespit edilerek vilâyete verilmiştir.”
Aziziye Tabyası Anıtı’nı Baransel Paşa yaptırdı
Uzunyaylalı, Aziziye Anıtı’nın 3. Ordu Müfettişi (o tarihte kumandanın resmi sıfatı buydu) Orgeneral merhum Nurettin Baransel tarafından yaptırıldığı, anıtın tasarımının ve tunçtan dökülen “Nene Hatun”un Rus askeriyle mücadelesini gösteren rölyeflerin, o dönem Erzurum’da, 3. Ordu’da görev yapan Asker sanatçılarımızdan Ahmet Ziyaeddin Sarıkartal tarafından gerçekleştirildiğini anlattı.
“Aziziye Tabyası Anıtı rölyeflerinin yapılışı ve bu konuda Ahmet Ziyaeddin Sarıkartal’ın verdiği uğraş takdire şayandır. Ne var ki, Aziziye Anıtı’nın açılışına sanatçı davet edilmemiş, ismi anıtta yer almamıştır” diyen Uzunyaylalı , Sarıkartal’ın bu durumdan dolayı üzüldüğünü ve Ordu nezdinde bazı yazışmalar yaptığını söyledi. Uzunyaylalı, sanatçının yayınlanan bir mektubunda olayı şu şekilde dile getirdiğini aktardı:
CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v62), quality = 90

CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v62), quality = 90


Sarıkartal’ın sitemi
“Rahmetli Orgeneral Nurettin Baransel ve Korg. Ragıp Gümüşpala’nın ısrar ve yardımları ile inşa edilmesi plânlanmış olan Nine Hatun Abidesine, olayı canlandırır üç rölyefin maketini tahta üzerine oyarak hazırladım. Eser beğenildi ve Kayseri’ye gönderilerek tunçtan döktürüldü. (1952)
Ancak ben tayninen Balıkesir’e geldiğim için sonuçtan haberim yoktu. 28/Eylül/1952 de, Erzurum Amerikan Eğitim Kurulu üyelerinden Amerikalı bir yarbaydan aldığım İngilizce mektupta şunlar yazılıyordu: (Tercümesi);
‘Tepedeki Abidenin açılış törenine davet edildim. Tepenin adını beceremiyorum. Fakat abide, rölyeflerini yaptığınız abidedir. Açılışı görmek üzere davetli olmayışınız bir utançtır.’
Amerikalının bu yazısı beni utandırdı… Müracaat ettim. Maksadım aksini başka şekilde ispat ederek, kırılan milli gururumu onarmaktı. Kara Kuvvetleri Kumandanlığı Ankara başlıklı bir emir çıkarıldı aynen şöyle;
‘04 Nisan 1958
Konu; Nine Hatun Abidesi Rölyefleri
Mu.D.3.Şb.Md.Muh.Yb.Ziyaettin Sarıkartal (932-15)’in Aziziye tabyasındaki NİNE HATUN Abidesine yapmış olduğu rölyeflerin altına kendisi adını taşıyan bir plaka konulmasını E.U.Rs.nin 31 mart 1958 gün ve PER:3922-58 Mor sayılı emirleri ile uygun görülmüştür.
Mumaileyhe tebliği ile gereğinin yapılmasını arz ederim.

İmza,
Şükrü Kızıltuğ
Tuğg.
Personel daire başkanı’

Sarıkartal, mektubunda sonraki gelişmeleri ve duyduğu üzüntüyü de şöyle dile getiriyor:
‘Erzurum Aziziye Tabyası Zaferini simgeleyen ve 1952 de, Güzel Sanatlar Matbaası Ankara’da basılmış olan benim rölyeflerim ve NİNE HATUN’un gençliği ile bir Rus eri ile savaşını temsil edenine ait resmi taşıyan hatıra puluna baktım. Ve evet… bu da çok garip dedim. Yayınlanmış ve bütün dünya dillerine çevrilmiş, bütün pul koleksiyoncularının koleksiyonlarında yer ve değer taşıyan eserim. Altında adım yok… Bütün gayretlere, ikazlara, hüsnüniyetime rağmen yok işte.”
Eksiklikler giderilmelidir
Uzunyaylalı, Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak’ın Aziziye Şehitlerine gösterdiği teveccühün ve bu konuda yaptığı önderliğin Erzurum halkını memnun ettiğini vurgulayarak, açıklamalarını şu şekilde tamamladı:
“Sayın Altıparmak’la birlikte, Ramazan ayında Top Dağı tabyalarında iftar vermek ve her 9 Kasım’da Erzurum halkıyla birlikte, sabah namazını müteakip, Top Dağı’na, Aziziye’ye, yurt savunmasının cengâverlik meydanına yürümek ve tarihimizi yad etmek gibi önemli etkinlikleri gerçekleştirmekteyiz. Şu anda ‘Nene Hatun Milli Parkı’ olan Top Dağı tabyaları ve Aziziye savaş alanında, çeşitli düzenlemeler devam etmektedir. Dikkat çektiğimiz eksiklikler bu yılkı yürüyüşe kadar giderilmelidir. Şöyle ki:
Bir levha Aziziye Tabyası Anıtı’ndaki mezarlara dikilmeli ve bu mezarların altında şehit kabirleri olduğu ifade edilmelidir. Nene Hatun’un kabrini ziyaret edenlerin, bu kabirleri ziyaretleri de sağlanmalıdır. Uyarıcı levhanın varlığı bu mezarlara gerekli ihtiramın gösterilmesini de sağlayacaktır.
İkinci olarak, Aziziye Tabyası Anıtı’nın fikir babası ve yaptıranı sıfatıyla, 3. Ordu Kumandanı Nurettin Paşa ile eserin sanatkârlığını üstlenen Ziyeattin Sarıkartal’ın isimleri de anıtta yer almalıdır.
Son olarak şunu da ifade etmek isteriz: Her 9 Kasım’da gerçekleştirmeye başladığımız ve basında yer alan ismiyle ‘Tabyalar Yürüyüşü” ifadesi kanaatimizce meseleyi izahta bir miktar zayıf kalmaktadır. ‘93 Harbi Aziziye Savaşı Halk Yürüyüşü’ yahut ‘Aziziye’ye Yürüyüş ’veya ‘Aziziye Tabyasına Yürüyüş’ vb. maksadı açık eden bir ifadenin kullanılması, tarihî hafızayı canlandıran bir ifade olabilir.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
1 ADET YORUM YAPILDI
Şuanda Sabri TOPDAĞI adlı kişinin yorumuna cevap yazıyorsunuz. Cevabı iptal etmek için tıklayın.
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Sabri TOPDAĞI 06 Kasım 2015 / 11:46 Yanıtla

Nine değil, Nene Hatun. İsmini yanlış yazmayalım bari.

Sitenin tüm hakları zirve2000.com'a ait olup, izinsiz alıntı yapmak yasaktır.