Perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi.
Son bir yıldan beri ne SGK, ne kredi borcu nede yaptırdıkları işlerden dolayı oluşan borçlarını ödeyemiyorlardı.
Esnafın, şirketlerin alacaklarını ‘ha bugün’, ‘ha yarın’ diyerek ödemediler… İnsanların alacağı pul oldu.
Vardı borçları, her geçen günde artıyordu bu borç yükü.
Ama bu kadarını da beklemiyorduk…
Resmen dudağımız uçukladı. Milyonlar havada uçuşuyor.
Biz borcunu açıklayan belediyeler üzerinden konuşalım.
Aziziye Belediyesi 509 milyon lira.
Şenkaya Belediyesi 110 milyon lira.
Pasinler Belediyesi 100 milyonun üzerinde.
Horasan, Köprüköy, Uzundere, daha bu ilçeleri bilmiyoruz…
Daha birçoğu açıklamadı. Eminim ki, diğerleri de bunlardan farklı değil.
Şenkaya Belediyesi AK Parti’den CHP’ye geçti. Başkan Gorbil Özcan borç listesini pankartla ilçeye astı. Yemek borcu 2.5 milyon lira. Temsil ağırlama borcu 2.5 milyon lira. 400 kilo et alınmış faturası var, et ortada yok. Nüfusu kaç Şenkaya’nın 6700.. Alın size hizmet belediyeciliği.
Aziziye Belediyesi, Yeniden Refah Partisi’ne geçti. Aziziye Belediyesi’nin borcu dağlara dayanmış. Ne zaman ne ile bu kadar borç yapıldı anlamak mümkün değil. Yarım milyar lira. Ortada hizmet olarak ne var, koskoca bir HİÇ. Pardon; Domates vardı…
Pasinler Belediyesi adeta bankamatik işçisi dolmuş. Şehir dışındaki onlarca hısım akraba her ay bankadan maaş almış. 230 kişi çalışıyor kurulan şirkette. Başkan kolundan tuttuğuna maaş bağlamış. 65 milyon lira SGK borcu var. Esnafa olan borçta bir o kadar. Allah akıl fikir versin ne diyelim…
Ortada hizmet yok, borç ise milyonlarla ifade ediliyor.
Övüne övüne bitiremedikleri ‘Hizmet Belediyeciliği’ iflas etmiş.
Uçan kuşa borç takmışlar…
Sadece kendi yandaşlarını doyurmuş, para akıtmış, yan gelip yatmışlar…
Anladık… Hizmet etmediniz, kendi kesenizi düşündünüz, belediyenizi borç batağına soktunuz.
Peki… Bu devletin size gönderdiği paraları ne yaptınız?
Ağrı’nın Taşlıçay İlçesi’nde kaçak elektrik kullanan vatandaşın ARAS Elektrik İşletmesi personeline söyledi bu replikler sanırım yeterli olacaktır.
“Ula hani kablo, ula hani saat”…