Ülkenin batısına düşen iki santim kar, televizyonların ana haber bültenlerinde yer alır, yapılan canlı yayınlar ile vatandaşın ne kadar mağdur olduğu dile getirilirdi! Yıllardır bu durum çok tuhafıma giderdi. Sadece ben değil tüm Erzurumlular İstanbulluların karla sınavına bıyık altı gülerlerdi.
Öyle ya nasıl gülmesinler, Erzurum’da adam boyu kar, Batı’da iki santim. O kadarcık karda kızılca kıyamet koparılıyor. Çünkü başta İstanbul olmak üzere Batı’da yaşayan vatandaşlarımız karı sadece filmlerde izliyor ya da tatillerde gittiği kayak merkezlerinde hissediyor.
Oysa Doğu’da öyle mi, kar ve soğuk bizim kaderimiz. Biz alışkınız tonlarca kar yağsa da sesimiz çıkmaz, Allahın rahmeti der işimize bakarız.
Ancak itiraf edeyim ki uzun yıllardan sonra ilk kez kar esareti yaşadım. Yaklaşık 5 yıl boyunca her kış Show TV de kar-kış haberleri yapan ben, şehrin göbeğinde kırsalda görmediğim güçlükler ile karşılaştım.
Otomobilimi çıkaramadım, yürüyerek iş yerime ulaşmaya çalışırken tam 3 kez kara gömüldüm. Bırakın ara sokakları ana arterlerde bile sadece ben değil, tüm sürücüler beyaz esarete yenik düştü.
Yollarda kalan mı istersiniz karda bata çıka ilerlemeye çalışan mı? Yoğun kara birde fırtına eklenince hayatında ilk kez kar gören üniversiteli gençlerin durumunu siz düşünün. Üniversiteler, ilk ve orta dereceli okullar gibi tatil edilmeyince gençler oldukça zorlandı, okullarını aksatmamak için.
Kabul edelim ki karla mücadelede sınıfta kalan bir tek Büyükşehir değildi. İlçe belediyeleri de bu işte başarısız oldu.
Belediyeler her ne kadar sosyal medya hesaplarından ve basın bürolarından 24 saattir karla mücadele ediyoruz görüntüleri paylaşsa da vatandaş çektiğini biliyordu.
Güzel bir söz var ya, “Kimse sizin fırtınalarda nasıl boğuştuğunuza bakmaz, gemiyi karaya çıkarıp çıkarmadığınızla ilgilenir.’ Durum tamda bu oldu. O ki o kadar çalışmanıza rağmen bu şehirliyi kar altında bıraktınız, sizin o özverili çalışmanız buhar olup uçmuş oldu. Geriye 90’lı yılları aratmayan görüntüler kaldı.
Lütfen haksızlık ettiğimizi falan iddia etmeyin. Zira görünen köy kılavuz istemez. Hele hele ‘orası bize ait değil’ gibi sözler hiç sarf etmeyin. Çünkü beyaz afet bu, sınır falan tanımıyor.
Sosyal medya da aynı sitemler vardı belediyelere. Fakat en akılda kalıcı olan Murat Avar adlı kullanıcının esprili şu paylaşımı oldu:
“ Kar temizlemeyi bile beceremeyen Erzurum’da, belediyelere KAYYUM atansın biran önce.” Bu işi latifesi elbette, o kadar sıkıntıya bu kadar eleştiri de hoş görülmeli…