Koskoca bir yılı geride bıraktık, 2023 yılına girmeye sadece saatler kaldı. Yeni bir yıla merhaba demek insanlarda hep aynı etkiyi bırakıyor. Yılın tüm acılarını, sevinçlerini, mutluluklarını geride bırakıp yeni bir yıla umutlu girmek iyi geliyor insanoğluna.

Her yeni yıl aslında birbirinin aynı, ama son üç yılı böyle yorumlamak pek de mümkün değil. Zira 2020 yılında başlayan kovit salgını, dünyanın başına bela oldu. İnsanlık hiç sınanmadığı kadar felaket yaşadı.

Annesini, babasını, eşini, çocuğunu kısacası sevdiklerimizi bu salgına kurban verdik. Dün canımızla sınandık, bugün pandeminin etkileri ile boğuşuyoruz. Geçen 2 yıla milyonlarca rahmet okuduk, ah ettik.

Ya bugün…

Canımızı 2022 yılına zor attık. Fakat bu yılda acımasız enflasyonun dişleri arasında kendimizi bulduk.

Bu kez de akıl sağlığımız ile imtihana girdik.

Bir yıl içinde öyle bir pahalılıkla karşılaştık ki, her birimiz ‘eskiden ne rahat yaşıyormuşuz’ dedik.

Ülkede bir yıl içinde orta direk diye bir kavram yerle bir oldu.

Dün orta sınıf olanlar fakir, zenginler ultra zengin oldu.

2022 kim ne derse desin insanları bir yılda onlarca yıl geriye götürdü.

Şimdi herkesin aklında tek bir şey var, oda geçim sıkıntısı.

AFGANLILAR ERZURUMLU GENCİ BIÇAKLADI

2023 yılından belki de ilk defa tüm insanlık aynı şeyi dileyecek; Enflasyon düşsün…

Vatandaşların belki yeni bir yıldan değil de yeni yılda yapılacak olan seçimlerden dolayı bir umudu var.

2023 yılında yapılacak seçimler nedeniyle halktan bir kez daha yetki isteyecek olan hükümetten, öyle ya da böyle enflasyonu düşürecek beklentisi var.

Bu beklenti öylesine güçlü bir olgu ki seçimin kaderini bile etkileyecek güçte.

2023 bu beklentilere cevap verir mi? Semirdikçe semiren enflasyon canavarı yenilir mi bilinmez ama bununla ilgili Nasrettin Hocanın pek güzel bir hikayesi var.

Nasreddin Hoca, kaybettiği eşeğini dağda bayırda aramaya başlamış ama bir taraftan da bildiği bütün türküleri söylüyormuş.

Görenler, “Türkü söyleyerek eşek aranır mı hocam” diyecek olmuş. Hoca, “Bir umudum şu tepenin arkasında. Orada da bulamazsam siz seyreyleyin bendeki ağlamayı, feryadı” diye cevap vermiş.

Tam da hepimizin hali budur. Bir umudumuz var, eğer o da olmazsa siz seyreyleyin Erzurum tabiri ile  şivanı…