Her yıl aynı tarihlerde aynı nakaratları söyleyip, sonra yıl boyunca susuyoruz. Ta ki 24 Nisan ve onu izleyen günlere kadar…
Şu sözde Ermeni soykırımı yalanı var ya onu diyorum. Bu konuda kaç haber yaptım, kaç köşe yazdım ben de unuttum. Ama her biri tarihe not düştüğü için tekrar yazmak istedim.
Ermeni Diasporası Amerika’da Avrupa’da hiç durmadan sözde soykırım yalanı ile lobi yaparken biz yıllardır aynı nakaratları söyleyip duruyoruz. Sadece 24 Nisan tarihinde avazımız çıktığı kadar bağırıp, televizyon ekranlarında ahkam kesip sonra köşemize çekiliyoruz.
Oysa Türkiye aleyhtarları öylemi!
Amerika, Ermeni yalanı üzerinden hayatını idame eden Ermenilere, ‘Türkiye’de hak sahibisiniz, bugün handikap giriş soykırımı tanıdık yarın toprak ve tazminat talep edilecek’ vaadinde bulunuyor.
Ermenistan’ın başkenti Erivan’da her yıl 24 Nisan tarihinde düzenlenen sözde soykırım törenlerini Show TV’de çalıştığım dönem takip etmiştim.
Dünya’nın her ülkesinden yola çıkan yüzbinlerce Ermeni, hep bir ağızdan Türkiye’yi lanetliyordu.
Anaokulu yaşındaki çocuklar, kilise korusunda Türklere lanet okuyan ağıtlar yakıyordu.
İnsanlar hiç görmedikleri halde doğum yerleri olarak dede veya ninelerinin doğduğu şehirlerimizi söylüyorlardı.
Açılan sözde soykırım müzesinde gösterilen toplu mezarların tamamı Türk mezarlarına ait. Iğdır Hak Mehmet, Oba, Erzurum Alaca, Tuzcu ( Dutcu) ve Yeşilova da açılan toplu mezarları, Ermenistan’da ‘bunlar bizim dedelerimizin kemikleri’ diye yutturuluyor.
Okullarda sözde Ermeni soykırımı zorunlu dersler arasında.
Gelen nesil aynı kinle büyüsün istiyorlar, kirli düşüncelerini unutturmuyorlar.
Halklar arasında düşmanlık hiç gitmesin, sıcak kalsın istiyorlar.
Asıl katliama uğrayan, sırtından vurulan Müslüman Türk halkı ne yapıyor?
Bırakın Avrupa’ya Amerika’ya haklılığımızı anlatmayı kendi ülkemizde bile bu meseleyi gelecek nesillere aktarmakta zayıf kalıyoruz.
Ermeni kökenine rağmen bu ülkenin meclisinde parlamenter olarak görev alan biri hala soykırım lafını ağzına alabiliyor.
Ülkemizde on binlerce oturma izni olmayan kaçak Ermeni yaşadığı halde, Ermenistan’da numune için bir tek Türk bulamazsınız. Bırakın Milletvekili olmayı Erivan’da güvende yaşamanızın imkanı yok. Ermenistan’da canlı yayın öncesi gittiğim kuaförde rehberim, “Türkçe konuşma ve asla Türk olduğunu söyleme” diye defalarca beni uyarmıştı.
Eğer dünya delil istiyorsa hiç eskiye gitmeye lüzum yok. Daha geçen yıl Azerbaycan, Ermenistan arasında yaşanan Karabağ Savaşına baksın.
Azerbaycan Türklerinin yıllarca topraklarına çöken Ermeni halkına nasıl davrandığını tüm dünya gördü. Tek bir sivilin burnu kanamadı. Tek bir esir askere işkence ve kötü muamele yapılmadı.
***
Bu mesele geçen süre içinde hala dipdiri ayakta tutuluyor ise geleceğe dair bizim de bir şeyler yapmamız lazım.
Tarihçiler, siyasiler, sivil toplum örgütleri, ülke içinde ve dışında bu mesele üzerine lobi yapmalı. Her Türk o tarihte yaşananları iyi bilip gelecek nesillere iyi aktarmalı.
Zira ülkemiz ciddi göç alıyor, demografik yapı değişiyor. Belki bugün değil ama ilerde ne olur kestirmek zor.