Her gün aynı saatlerde nefesler tutuluyor, gözler ekranlara çevriliyor. Korona virüsün günlük bilançosuna dikkat kesiliyoruz. Dünya’nın yangın yerine döndüğü şu günlerde insanoğlu olarak güzel haberlere o kadar çok ihtiyacımız var ki…
***
Din, ırk, mezhep, siyaset, para…
Birbirimizi kırdığımız ne kadar değer varsa hepsinin gözle görünmeyen bir virüs ile yerle bir edildiği yeni bir dünya düzeni başladı. Kabul edilse de durum bu edilmese de.
Kimin nerede bu virüse yakalanıp kimin hayatının son bulamayacağının bilinmediği günlerden geçiyoruz. Üstelik bu savaşın bir takvimi yok. Salgının ne kadar süreceği, nerede hız keseceği ve ne kadar zarar vereceği bilinmiyor. Sadece tahminler var. Bugün tahmin edilen şeyler yarın yerle bir oluyor. Dünya bir bilinmeze doğru hızla savruluyor.
***
Öyle görünüyor ki virüs tamamen son bulduğunda ortaya çıkacak tablo her ülke için derin izler bırakacak. Yolun sonunda, ekonomik çöküntü ile mücadele başlayacak. Canını kurtaran insanoğlu, ekonomik kayıplarının telafisine yoğunlaşacak. Yani yarın da sıkıntılı geçecek…
***
Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Rusya’ya birçok lider, bir yandan virüs ile baş etmeye çalışırken bir yandan da ülkesini ekonomi canavarına yem etmeme mücadelesi veriyor. Fırtına geçip hasar ortaya çıktığında en çok yara alan liderler olacak.
Türkiye hariç kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, acıları ile ilgilenmiyor. Virüs, insanı da insanlığı da öldürüyor.
***
Türkiye sağlık altyapısı en iyi olan ülkeler arasında. Dün yediden yetmişe herkesin karşı çıktığı, ‘ne gerek var dediği’ o koca Şehir Hastaneleri, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastaneleri adeta can simidi oldu.
Ancak unutmamalıyız ki ülke salgın konusunda Dünya ortalamasına yaklaşırsa, ne yazık ki bu hastaneler de yeterli gelmeyecek. Bu nedenle şartlarımız ne kadar zor olursa olsun mutlaka Bilim Kurulu’nun uyarılarını dikkate almalıyız.
***
Elbette parası olan için evde kalarak televizyona bakmak, hastane odasında duvara bakmaktan çok daha iyidir. Ancak çalışmak zorunda olanlar var. İşine son verildiği için evine ekmek götüremeyenler var. Ve daha bir çok sorunu beraberinde getiren karantina sıkıntıları var.
***
Toplumun idarecilerden ciddi beklentileri var. Şayet sadece sosyal yardımlaşma fonlarına kayıtlı olan insanlar baz alınırsa hata yapılır. Bu konuda yol haritası nasıl şekil alacak bilmiyoruz ama her ilde mutlaka Vali başkanlığında bir komisyon kurulmalı, hem de hiç vakit kaybetmeden. Bu komisyon sıkıntı yaşayan esnaf ile işinden olan vatandaşları tespit edip, yaralarına merhem olmalı.
Zira zaman geçtikçe sıkıntılara tahammül de azalıyor.