Bak bu hiç şık olmadı Acun!
Pazar akşamı akşam spor programlarını izlemek için televizyonda kanalları karıştırırken ben de gördüm Acun Ilıcalı’nın o halini! Ben de önceleri severdim ama ne yalan söyleyeyim, o halini gördükten sonra bana da bayağı bir ‘itici’ geldi Acun! Kendisine ait televizyon kanalında ünlü komedyen Cem Yılmaz’ı da konuk aldığı programında Fenerbahçe için başlatılan kampanyanın yılmaz savunuculuğunu yapıyor, ‘’Fener’’ diyor başka bir şey demiyordu. Şaş kalmış şaka kalmıştım adeta! Üstelik programının başlama saati de tam da Erzurum’un Malatya ile oynadığı ve yenildiği o kritik maçın hemen sonrasına rastlaması bayağı bir kötü rastlantı olmuştu! Ne bileyim belki o Malatya maçından bir gün önce filan o programı yapsaydı bir şey yoktu ama o yenilginin üzerinden daha bir-iki saat geçmeden gerçekleşmesi ister istemez hemşehrileri olan Erzurumluların tepkisine yolaçtı.
Haksız da sayılınmaz doğrusu! Dünden beri bakıyorum, sosyal medyada her Erzurumlu Acun’un bu tavrını eleştiriyor. Gerçi içerisinde hakaretamiz kelime ve cümleler de geçiyor, bunu kabul etmiyorum ama genelde bu yöndeki sitemleri haklı ve yerinde bulduğumu söylemeliyim. Acun’un bu yaptığı ‘cenaze evinde türkü söylemek’ten farksızdı! Bu arada sanırım bunu Gökhan Arslanhocamın facebook’da ki şu paylaşımı galiba herşeyi çok iyi özetliyordu: Erzurumlu olmak sadece kimlik bilgisiyle olmuyormuş. Dadaş olmak ayrı bir haslettir. Tv8 ekranında canlı yayında Acun Ilıcalı sunumuyla Fenerbahçe için yardım kampanyası yapılıyor. Gayet normal ve doğal bir olay fakat keşke hemşehrimiz Acun Ilıcalı benzer bir yardım kampanyasını da Erzurumsporumuz için yapabilseydi, Fenerbahçeliliğinden birşey kaybetmezdi ama Dadaşlığına çok şey katardı!
Ne yani, seni de mi kaybettik hocam?
Prof.Dr.Murat Küçükuğurlu, çok iyi bir şehir tarihçisi olmakla birlikte çok sayıda kıymetli kitabı ile de tanınan ve bilinen, yazı dilini beğendiğim bir yazar akademisyendir de aynı zamanda. Sorularla Erzurum Tarihi, Erzurum Belediyesi Tarihi, Erzurum Kalesi ve Tabyaları, Aziziye’nin son Şehitleri, Belediye Başkanı Şerif Efendi, Erzurum Vilayeti Sıhhi ve İçtimai Coğrafyası gibi pek çok değerli kitaba imza atmışlığı olan Prof.Dr.Küçükuğurlu, çok kısa bir süre önce hoca olarak görev yaptığı ETÜ’ye Rektör Yardımcısı oldu.
Her akademisyenin rüyasıdır elbette böyle bir görev, hayırlı uğurlu olsun. Ama ne yalan söyleyeyim, Küçükuğurlu hocanın rektör yardımcı olmasına onu çok seven biri olarak sevindim mi, galiba pek değil! Niye derseniz, onun gibi bir araştırmacı yönü kuvvetli, cevval yazı adamının rektör yardımcılığı gibi ‘monoton’ bir görevde bulunması, daha yazması gerekecek bir sürü önemli eserin de önünde engel olacaktır da ondan. Onu rektör yardımcılığının yazmaktan alıkoyacağını düşünüyor, bu yüzden o rektör yardımcılığına çok sevinmediğimi söylemeliyim. Bugüne kadar sanırım 30’a yakın kitabı bulunan ve gelecek kuşakların da yararlanacağı eserleri kütüphanelerde yerini alan Prof.Dr.Murat Küçükuğurlu’dan ne yapıp yapıp rektör yardımcılığı görevini yürütürken de bari bilgi ve belgelerle dolu kitap yazma işini ihmal etmemesini istiyor ve bekliyoruz. Bu özellikle benim son kararımdır!
İl Seçim Kurulu’nun ‘olur’ dediğine YSK ‘olmaz’ dedi’!
Binali Çelik, 20 yıldır Pasinler ilçesine bağlı Karavelet köyünün muhtarıydı. 31 Mart seçimlerinde yeniden aday oldu ancak muhtarlığı 1 oyla rakibi Harun Doğru’ya kaptırdı. Harun Doğru’nun 44, kendisinin de 43 oy aldığı bu seçimde seçilen muhtarın ihtiyar heyetinde yeralan bazı isimlerin seçim sandığında görevli olması onun için kaybettiği bu seçimin iptali gerekçesiydi. Binali Çelik de öyle yaptı ve kazanan adayın ihtiyar heyetindeki iki kişinin seçim sandığında görev aldığını belgeleriyle İl Seçim Kuruluna bildirdi, şikayette bulundu. İl Seçim Kurulu da Emine Kahraman başkanlığında toplandı, seçimin iptalinin gerekliliğine ve seçimin yenilenmesine karar verdi. Ancak ne olduysa ondan sonra oldu, Yüksek Seçim Kurulu İl Seçim Kurulu’nun bu kararını uygun bulmadı, hem Binali Çelik’in itirazını reddetti hem de İl Seçim Kurulu’nun kararını ‘’yok’’ saydı.
Böylelikle son günlerde İstanbul kararı ile tartışmaların odağı haline gelen YSK, bir çelişkili kararı ile de yine gündeme geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karavelet’te ki seçim kararını da gerekçe göstererek Meclis Grup toplantında dile getirmekte gecikmedi ve ortada tam bir hukuksuzluk olduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu’nun da desteğini arkasına alan Karavelet Muhtar adayı Binali Çelik, şimdi gelişmeleri izlemek üzere beklemeye geçti.. Kendisinin MHP’li seçmen olmasına rağmen CHP’nin avukatlarının da bu konuda yanında olduğu bilgisini veren muhtar adayı Çelik ile konuştum, bu işin peşini bırakmayacağını söyledi.
Siyahilerden hançer barı!
Sizi bilmem ama Erzurum’da ikame olan Suriyeli ve Afgan nüfusunun ne kadar olduğunu aşağı yukarı bilirdim ama 2 bin 600 yabancı öğrenci bulunduğunu ilk defa öğreniyorum. Geçtiğimiz günlerde Erzurum’da gerçekleşen Uluslararası Öğrenci Buluşması proğramı vesilesi ile öğrendim bu sayıyı da. Kısa adı UDEF olan Uluslararası Öğrenci Derneği’nin kurucu başkanlarından olan arkadaşımız sevgili Özkan Yıldırım’ı dinlediğimde sadece şaşırmakla kalmadım bayağı bir bilgi sahibi de oldum. En çok da 87 ülkenin vatandaşı olan bu yabancı öğrencilerin öğrenim gördükleri bu şehre, Erzurum’a nasıl uyum sağladıklarına şaş kaldım, şaşa kaldım! Bir defa Erzurum’un bütün mahallelerini biliyorlar ve gelen yabancı bir turiste rahatlıkla adres gösterebiliyorlar. Yöresel yemeklerin hepsini biliyor ve illaki tatmışlıkları var.
Erzurum tarihinin bilincindeler, nasıl bir şehirde olduklarını farkındalar. Erzurum kültürüne de uzak değiller. Mesela bu yabancılardan oluşan bir bar ekibi de var ki, videolarını seyrettim, çok da iyi oynuyorlar. En azından 3 bar biliyorlar ve son oyunlarını da zaten son etkinlik kapsamında Kent Meydanında yapmışlar. Özellikle hançer barı oynayan siyahi oyunculara bayıldım. Kırk yıllık Erzurumlu gibi hançer barını oynuyorlar, sanki de bar oynamasını bilmeyen çoğu Erzurumluya mesaj veriyor, nazire yapıyorlar! Özkan başkanla görüşürken ben bu yabancı öğrencilere sürekli yabancı derken o her seferinde ‘’yabancı değil, misafir’’ diye düzeltmeleri dikkatimi çekti. Onları yabancı olarak görmediklerini söyleyen Özkan başkan, bu çocukların ülkelerine döndükten sonra Erzurum kültürünü orada da yaşatacaklarından hiç kuşkularının olmadığını belirtiyor ki eh artık haksız da sayılmaz hani!
Bizi yıkan bir genç ölüm daha..
Dursun Yıldız’ı ben Ahmet Küçükler’in Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olduğu zaman tanıdım ilk. O da 2004’de ki seçimler öncesi Büyükşehire aday adayıydı. O günden sonra da özellikle karşısındakine pozitif enerjisi ile olumlu iz bırakan bir Erzurum beyefendisi olarak tanıdım hep. Bir dönem MÜSİAD’da başkanlık yaptı, AK Parti’de İl Başkan yardımcılığı görevinde bulundu. Harita mühendisiydi. Uzun zamandır da işi sebebiyle Afyon’daydı, şehirden, siyasetten bayağı bir uzaktı. Vefat haberini duyunca hem çok şaşırdım, hemçok üzüldüm. Daha gençti.
Genç ölümlerden biri oldu. Dün Tortum Pehlivanlı’da ki köyündeki mezarlıkta toprağa verildi. Onu daha yakından tanıyan MÜSİAD’ın eski Başkanlarından Taner Bayır’a sordum, neden vefat etmiş diye. O söyledi. 5 yıldır şeker hastalığı ile mücadele ediyormuş. Bir süre önce enfeksiyon kapmış, bir aya yakındır da Erzurum’da yatıyormuş. Önceki gün gece hastanede kalbi durmuş, hayata gözlerini yummuş. Allah rahmet eylesin. Eş, dost, akraba ve tanıdıklarını başı sağolsun. Herkesin, her kesimin de sevdiği güzel adamlardan biriydi. Ben şahsen Dursun başkandan razıydım, Allahım da razı olsun..
Beklemek, boş boş konuşmaktan daha iyidir!
Elbette ki Malatya maçı kazanılsaydı çok daha iyi olacaktı. Ama olmadı işte. Bu iş son haftaya kalmasa iyi olur diyordum ama olmadı. Erzurumspor artık ateş çemberinde. Ligde kalabilmesi için artık matematiksel hesaplar yapılmaya başlandı. Görünen o ki son iki haftaya kaldı iş. Bu saatten sonra artık her Erzurumlunun beklemekten başka çaresi yok. Bekleyip göreceğiz. Asıl konuşması gerekenler futbolcular ve onun yeri de saha. Sahada onlar konuşacak, biz dinleyeceğiz. O yüzden böylesi bir dönemde mümkünse takıma moral verecek şeyler yazmak, söylemek lazım. Özellikle oyuncuların motivasyonunu bozacak hal ve hareketlerden kaçmak gerekir. Boş boş konuşmak, şimdiden eleştiri yapmak anlamsız. Dilerim Erzurum kalan iki maçını kazanmakla kalmaz, rakipleri de hep puan kaybeder, bu badireyi atlatır..
—
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Eğer uğrunda ölmeye hazır değilseniz ‘’özgürlük’’ kelimesini lugatınızdan çıkatın ( Malcolm x)
DUVARIN DİLİ : İntihar haramdı biz de yüzümüzü astık!