Türkiye 16 Nisan’da önemli bir karar vermek için sandık başına gidecek. Yeni sistemin oylanmasına az bir zaman kaldı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, parti liderleri, evet-hayır çadırları, referandum otobüsleri, bayraklar, afişler derken şehirlerde adeta bir seçim havası var. Ama… Bu havanın içinde seçmen yok.
Seçmen ayağında ciddi bir sessizlik var. Türkiye’nin tamamı böylemi bilmem ama Erzurum, Kars, Iğdır, Ardahan, Erzincan yani Doğu’nun büyük bir bölümünde durum bu.
Bu sessizliği nasıl yorumlamalı, neye bağlamalı? Seçmen ‘evet’ diyeceği için mi sessiz, yoksa ‘hayır’ diyeceği için mi sus pus? Belki iki şıkkında bu sessizlik de payı vardır. Ama gerçek tabloyu görebilmek için son haftayı görmek lazım.
Bu referandumda HDP ve MHP seçmeninin ne yapacağı en büyük denklem. Her iki partinin de destekçilerinin ne kadarı ‘evet’ diyecek?
Örneğin, Iğdır’da MHP’nin muhalif kanadının liderlerinden Sinan Oğan’ın ağırlığı bilenen bir gerçek. Öte yandan HDP ilde birinci parti konumunda.
Erzurum’da AK Parti’nin üstünlüğü ortada, bu referandum da MHP’de ‘evet’ diyor. Ancak şehirde MHP’li seçmenin ne kadarı Devlet Bahçeli’nin çağrısına sadık kalacak? Erzurum’da HDP seçmeni tercihini hangi yönde verecek?
Kars’ta AK Parti’nin ardından HDP ikinci parti konumunda. AK Parti yakın rakibinden ne kadar seçmen kapacak?
Diğer illerde de tablo hemen hemen aynı. İşte bu tablo Doğu’da ki ‘evet’ oranını HDP seçmeni ve yer yer MHP’nin belirleyeceğini ortaya koyuyor.
Henüz kamuoyunu tatmin edecek bir anket açıklanmadı. Sokakta referandum çok da fazla konuşulmuyor, konuşulsa dahi seçmen tavrını çok net ortaya koymuyor.
Şurası bir gerçek ki doğu seçmeninin birinci gündem maddesi referandumdan ziyade geçim sıkıntısı.
Halk ayakta kalabilmenin, işsiz evlatlarına iş bulabilmenin çaresini ararken iş adamı çekini, senedini ödeyebilmenin sancısını çekiyor.
Yeni sistemi anlatmak için halkın kapısını çalan vekiller, bir araba dolusu sıkıntı ile karşılanıyor.
İş, aş talebi referandumun önüne geçmiş durumda.