Antep baklavasına Yunanlar sahip çıkmaya kalktı, Antepliler ayaklandı.
İncir tatlısına Yunanistan sahip çıkmaya kalktı, Aydınlılar ayaklandı.
Lavaş ekmeğine Ermeniler sahip çıkmaya kaktı, Kahramanmaraşlılar ayaklandı.
Su böreğine Fransızlar sahip çıktı, Erzurumlular duruma Fransız kaldı.
Çağ kebabına Oltulular sahip çıkmaya kalktı, Tortumlular, Şenkayalılar ayaklandı.
Dünya, çağ kebabını Erzurum’un kültürel mirası olarak kabul etti ama bizim ilçeler bir türlü bu kebabı paylaşamadı.
Çiçeği burnunda Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, bu duruma el koymuş ve çağ kebabı festivali yapıp, ‘100 yıllık’ tartışmaya son vermeye karar vermiş.
Bu üç ilçeye hodri meydan diyen müdür bey, ‘gelin hünerinizi ortaya koyun jüri bu işe karar versin’ demiş.
Bu işin adı o festivalde konur mu bilmem ama son dört yıldır ülkenin bazı illerinde yapılan şehir günlerinde çağ kebabına Diyarbakırlılar sahip çıkmış durumda ilgilenenlere duyurulur.
Eğer müdür beyin festival işi bu soruna çözüm olursa bence Erzurum’un önemli sorunları için diğer daire müdürleri de bu yöntemi deneyebilir.
Mesela göç festivali nasıl olur?
Facebook kurucusu görse
Yurdum insanın sosyal medya kullanımına hayranım. Zira özellikle Facebook kullanımı şirazesinden çıkmış durumunda. Hadi insanların yediklerine içtiklerine, mezarlıkla, barda, cazda paylaşımlarına alıştık da şu hastane ve ölüm paylaşımları bu kadar da olmaz dedirtiyor. Bir beyefendinin eşi hayatını kaybetmiş. Paylaşım aynen şöyle, “Bir dakika önce eşimi kaybettim dostlar.” Bir başka hanım “En küçük oğlumu kaybettim mekânı cennet olsun.”
Belki bu paylaşımlar son derece insani bir durumdur da benim anlamadığım o acı içinde insanın elleri o tuşlara nasıl gidiyor. Bu örneklerin sayısını artırabiliriz. Eğer bu paylaşımları Facebook’un kurucusu görse derhal Facebook’un yayınını durdururdu.