Kış geldi ve yine zehir solumaya başladık. Kendimi bildim bileli her kış aynı haberleri yaparız. Her seferinde de yetkililerden aynı cevabı alırız. “Havamız kirli değil, Erzurum’da inversiyon sorunu var.”

Nedir bu inversiyon? Esasen birkaç anlam taşıyan bu kelime, Erzurum’da hava kirliliğinin bir numaralı sanığı.

Sıcak ve soğuk havanın birleşmesi neticesinde ortaya çıkan bu meteorolojik durum, bacalardan çıkan kirli gazları tutuyor ve Erzurum’da hava koridorları olmadığı için birkaç noktada toplayarak havanın tüm kalitesini bozuyor.

Bu kelimeyi nereden bakarsanız bakın 10 yıldır duyuyoruz. Şehirde görev yapmış en az 5 ayrı validen bu açıklamaları dinlemişsinizdir.

Ee anladık, peki bu on senede ne yapıldı? Hava koridorları açıldı mı? Belediye ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ortak hareket etti mi? Hayır, aksine belediyeler var olan koridorlardaki boşlukları imara açarak yeni binalar dikilmesine sebep oldu. Peki, bunlar için herhangi bir yaptırım uygulandı mı? Hiç sanmam.

Hatta geçmişte bu konuda açıklama yapan “Erzurum’da hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü değerlerinin üzerinde” diyen bir bilim adamı aforoz edilmişti. Raporlar değiştirildi.

O gün bugün hiç bir şey değişmedi. Her kış zehir soluyan, astım ve KOAH hastası olan vatandaş bile bunun sebebini vurdum duymaz yöneticilerine bağlama yerine suçu soğukta ve kış da buluyor.

Hayır efendim dünyanın en soğuk ülkelerinde bile bizim kadar astım hastası yok. Astım ve KOAH hastalarının belki de en rahat yaşayacağı yer Erzurum’dur, çünkü havası kurudur.

Geçenlerde Erzurum Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Rahmi Şenocak hava kirliliğine neden gösterilen devletin dar gelirliler için dağıttığı kömürleri tahlil ettirmiş ve tahlilin neticesi temiz gelmiş. Bunu da basın mensuplarına açıklamış.

Hesap günü geldi!

Sayın Müdür; Bu şehrin derdi o kömür iyi bu kömür tu kaka değil. Sokağa çıktığımız an burnumuza, ağzımıza çöken yoğun is kokusu. Bırakın kokuyu akşam vakitlerinde göz gözü görmüyor. Allah aşkına sizler başka kentte mi yaşıyorsunuz…

Sizin işiniz kömür tahlili değil, şehrin hava kirliliğini çözmektir. 2011 yılından sonra insanlar “az ısınıp çok para veriyoruz” diyerek doğalgazdan vazgeçip kömüre döndü. Bu binalar yeterince kontrol ediliyor mu?

Tüm bunların ışığında vatandaş ne yapmalı?

“Kaderimiz bu, Allah başka dert vermesin” deyip baharın gelmesini dört gözlemi beklemeliyiz?

Sayın Sağlık Bakanımız Recep Akdağ her Erzurum’a gelip giderken bu korkunç kirliliği görmüyor mu? Dumansız hava sahasına hava kirliliği girmiyor mu?

Kim hangi raporu yayınlarsa yayınlasın, hangi oran ne çıkarsa çıksın hepimiz bu kentte yaşıyoruz ve burnumuz çok şükür koku alıyor, gözlerimiz de görüyor.

Sizlerin yapması gereken de bize rapor sunmak değil soruna çözüm aramanızdır. Zira bu kirli havadan sadece vatandaşlar değil, hem kış hem de sağlık turizmi kötü anlamda etkileniyor.