İbrahim Akdağ, 3 haftalık bir cezası bulunuyordu, takımdan uzaktı son iki maçta.. Daha sonra takımdan ayrılma kararı vermiş, kulüp yönetimi ile görüşüp karşılıklı olarak sözleşmesini fesh etmişler..
Burada anormal bir durum yok, gayet güzel bir ayrılma şekli. Futbolcudur kalır, gitmek ister, gider çeşitli nedenleri olabilir, o da neticede insandır..
Takımdan Sisokko ve ardından Kaptan İbrahim’in ara transfe döneminde ayrılma haberleri geldi. Erzurumspor forması giymiş, birlikte sevinmiş, birlikte üzülmüş, katkılarını da unutmamak gerekir. Futbolcu limon değildir, suyunu sıkıp posasını atalım.
Bu futbolcuların takımda kaldıkları sürelerde verdikleri emekleri unutup, bir-iki hatası ile değerlendirmeyi ‘mantıkdışı’ buluyorum. O zaman insan olarak biz, sadece ‘ iyi gün dostu ‘ olmuş oluruz. Oysa konuya , ‘ bizim oyuncumuz idi ‘ gözüyle bakmak daha sağlıklı olmaz mı ?.
Bir insan şehrinin takım kaptanlığına getirilen bir kişi için ardından güzel şeyler de söylenmeli.. Takım içinde ne olmuş ise olmuştur, orada kalmıştır.
Aşiretler gibi kan davası gütmemeliyiz. Futbolcu gider de gelirde , ‘ ne oldum değil, ne olacağım demeli insanoğlu ‘ Erzurum’da gördüğümüz töre ve aldığımız terbiye bizlere hayatımızda çok katkı sağlamıştır.
Ülkenin çimentosu Erzurum’da kendini Erzurumlu hisseden, ‘ Dadaşım‘ diyen herkesin sağduyulu olduğuna inananlardanım. Erzurumlu adam satmaz, Erzurumlu vefalıdır, Erzurum şehrinin tarihine ve ecdadına sadıktır ..(Biz üzerimize düşeni yapalım, takımdaki olaylar kendi iç işleri ve onların özgürlüğüdür . Bizim özgürlüğümüz de onların özgürlüklerinin başladığı yerde biter )
Bize düşen giden futbolculara, kaldıkları süre içinde olumsuz şeyler yapmış olsalar bile olumsuz eleştirileri unutup, delikanlı gibi “ uğurlar olsun / başarılar dileriz “ gibi uğurlamaktır.. Dadaşlık budur..