VEFA : Sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme, sevgide bağlılık ve dostlukta sebat, yetme ve yetişme, güzel ahlâk demektir. Sözlük anlamı olarak birbirini beklentisiz ve çıkarsız seven, duygu ve düşüncelerde aynı şeyleri paylaşan kişilerin karakteridir.

Bazen hayatımızda işlerimiz ters gidebilir, dünya üstümüze geliyor gibi oluruz. Bu durumlarda sıkıntımızı anlatacak, bize destek olacak vefalı bir dost ararız. Yeterince destek görmediğimizde ise kendimizi yapayalnız,  sığınacak limanı olmayan, denizde mahsur kalmış gemi gibi hissederiz. İnsan olmanın doğası gereği sevincimizi, üzüntümüzü sevdiklerimizle paylaşmak isteriz. Paylaşmayı düşündüğümüz dostumuz olmayınca beklentilerimizde buhar olup, uçar gider…

Vefa, değer verdiğimiz dostlarımızın gönlüne yerleşmiş, her an açmayı bekleyen eşsiz bir çiçektir. Bu çiçek kin, kıskançlık, ihanet duygularıyla sulanamaz,  çiçek açmaz ve ölür. Vefa, insanın ruhuyla gönlünün birleşmesidir. ‘’Vefa insana özgü bir his değil, hayvanlara has bir duygudur’’. Zira bir köpekten öğrenmek gerek vefayı. Bu söz üzerine tarihte yaşanmış bir olayla konuyu belirginleştirmek istiyorum. Dünya siyasi tarihinin en ilginç olaylarından biri ‘’Brütüs’ün Sezar’a olan ihanetidir.’’ Julius Caesar Suikastı Sezar ve Brütüs’den bahsederek başlamak istiyorum . Servillia o dönemin en güçlü kadınlarından biridir. Hem de o kadar güçlü ve bilge ki o dönemin asilleri, senatörleri, yatırımcılarını evinde ağırlıyor, onlara danışmanlık yapıyor ve yasaların çıkmasında önemli rol oynuyordu. Servillia aynı zamanda Sezar’ın en büyük aşklarından biri belki de en büyüğü. Yani sözün özü, Brütüs’ün annesi aynı zamanda Sezar’ın büyük aşkıdır. Son günlerinde başka bir imparatoriçe adayı bulan Sezar, Servillia ile gündeme gelinmemesi için evine hapsetmiştir. Bu durum Brütüs’un nefretine ve içten içe de olsa Sezar’a karşı olan kinini arttırmıştı. Bütün bunların dışında bir başka önemli nokta daha vardı. O da Roma’nın siyasal anlamdaki kargaşasıydı. Brütüs liberal bir Cumhuriyet rejimini savunurken, Sezar ise tüm bu değerleri hiçe sayan bir diktatördü. Bu ise Brütüs için Sezar’a karşı daha büyük bir düşmanlık duymasına neden olacaktı. Roma senatosunu hiçe sayan tavırlarla senatoya ayak basan imparator Sezar da senatörlerin üstüne doğru yürüdüğünü fark etmiş ve bir anda bütün senato üyelerinin bıçak darbeleri altında can verirken son bıçak darbesini vuran isim de Brütüs olmuştur. Sezar onca bıçak darbesi arasında can verirken kendisine bıçağı saplayan evlatlığı Brütüs’ü görünce  “Et tu Brütüs” diğer manasıyla “Sen de mi Brütüs” şeklinde ki ünlü sözünü söylemiştir. Vefasızlığın maalesef  en mükemmel örneğidir.

Brütüs, Sezar’ı bıçakladıktan sonra Roma halkına bunu Roma’nın özgürlüğü için yaptığını anlatır. Kısa süre sonra da Markus Antonius’la olan mücadelesi başlar ve sonunda dayanamayarak intihar eder. Böylece tarih Sezar’ı haklı, Brütüs’ü ise hain ilan etmiştir.

Vefa, sadece “adam gibi adamların” ;  vefasızlık ise, insani değerlere sahip olmadığı halde kendisini adam sananların vasfıdır! Vefanın içinde samimiyet, sadakat, sevgi, hoşgörü, sabır, vb. kavramlar bulunmaktadır. Vefasızlıkta  ise; aldatma, hıyanet, nankörlük vb. mevcuttur. Tarihte de var olduğunu bariz bildiğimiz ve günümüzde de popülaritesi devam etmekte olan dostlarını arkadan bıçaklayan, tek taraflı çıkarlara dayalı politikalar izleyen millet ve devletlerin yaptıklarını görmekteyiz. Günümüzde vefanın yerini vefasızlık almış, yaşam tarzı haline getirmiştir. Mayası vefasızlık olan bir birey, bir millet gelişemez, ilerleyemez. Vefalı dost, yanlışlarını gördüğünde  sorgulamadan, rencide etmeden uygun biçimde fikir veren, asla otorite kurmaya çalışmayan, en zor anında bile aramadan, çağırmadan yanında olan kişidir.

Soğuk kentlere ucuz doğalgaz uygulaması

Hz. Mevlana bu anlamda ne güzel söylemiştir: “Ne elbiseler gördüm içinde insan yok, nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok…”

Vefa bir semt adi kalmasın..  Bir bardak sıcak çayın, bir kahvenin, bir gülümsemenin, bir güzel kelamın Vefası olsun….