Toplum olarak rezil, utanç verici hatta yerin dibine girecek kadar kahır dolu günler yaşıyoruz. İnsan hayatının ucuz olduğu ülkemizde bu kez küçük çocuklara yapılan insanlık dışı muameleler ile sarsıldık.
Bu aşağılık durum yeni bir şey değil. Ancak bu kadar sıklıkla yaşanmıyor, toplum olarak gündemimize gelmiyordu çocuklara, bebeklere tecavüz.
Oysa Kars’ta daha birkaç sene önce Mert, cinsel saldırıya uğramış ardından hunharca katledilmişti.
Erzurum’un Yenişehir semtinde 3 yaşındaki kız bebek gözü dönmüş alçak biri tarafından önce tecavüze uğramış sonra kafası taşla ezilmiş, hayatı inşaat molozlarının arasında son bulmuştu.
Devlet koruması atındaki kimsesiz olan adı bizde saklı erkek çocuğu, bilmem kaç kişinin cinsel saldırısına aylarca maruz kalmıştı.
Bunların sayısı o kadar çok ki yazsak sayfalara sığmaz. Hepsi deşifre oldu, hepsi tutuklandı. Bir kaçı cezaevinde infaz edildi. Kimisi iyi hal indiriminden yararlandı. Peki, bunların sonu geldi mi? Gelmedi, gelmeyecek.
Bu zihniyeti bozuk sapıklar için devlet harekete geçti, bazı uygulamalar masada. Bakanlar Kurulu tarafından bir komisyon kurulmasına karar verildi. Mevcut yasa gözden geçirilecek ve bir rapor hazırlanacak.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, çocuklara yönelik istismara ilişkin “Kimyasal hadım konusu 2-3 gün içinde gündeme gelebilir” dedi. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere siyasi liderler grup toplantılarında bu konuyu gündeme getirdi. Devlet Bahçeli idam istedi.
Bugün altı çizilen ve birkaç gün içinde kesinleşeceği açıklanan ceza, kimyasal hadım gibi duruyor. Aslında bu ilk kez dillendirilmiyor. 2016 yılında bir kaz daha gündeme gelmiş ancak kararı Danıştay bozmuştu. Çünkü bunun uygulanması için yasal düzenleme yapılması gerektiği hükmüne varmıştı.
Dünya’nın bir çok ülkesinde bu yöntemin uygulandığı biliniyor. Sadece ağır cezalarla bu işin son bulması mümkün mü? Değil, zira bugün Türkiye’de adi suçlarda en fazla ceza gasp suçları için uygulanıyor diye biliniyor. Peki, Türkiye’de bu suçun işlenme oranını biliyor musunuz? 2016 verilerine göre en fazla işlenen suç gasp. Bu işi yapanların verilecek ceza umurunda değil. Cezalar bırakın korkutmayı caydırıcı bile değil.
Demek ki verilen ceza tek başına bu tür suçların önüne geçmede yeterli olmuyor. Toplum olarak bu olayların çıkışında gösterdiğimiz tepkiyi sürekli göstermediğimiz sürece, yetiştirdiğimiz çocuklara ahlaklı olmayı öğretmediğimiz sürece, öz yiyeni ile ilişki yaşayarak gazetelere manşet olan kişiye aynı tepkiyi göstermediğimiz sürece, sadece verilecek ceza ile bu rezilliklerin önüne geçmemiz imkânsız.
Kim ne düşünürse düşünsün, ben kişisel olarak bu sapıkların ipte sallandırılmasından yanayım. Kapsamlı idam kararı mutlaka düşünülmeli.