Erzurum/zirve2000 Şüphesiz her sektörün kendine göre zorlukları var. Hele bizim mesleğin zorlukları… Burada şimdi mesleğin zorluklarını sayacak değilim. Yıl boyu mesleği icra ederken yaşadığım yorgunluktan kurtulmak, bir nefes almak için Antalya’nın yolunu tuttum. Kış turizminin başkentinden geldiğim Antalya’da deniz, kum, sahil, eğlence, gezi diye tatilin keyfini çıkarırken Yöresel Ürünler Fuarı’nın kapılarını açtığını duyunca meslek dürtüleri gereği soluğu Antalya’daki fuar merkezinde aldım. 70’e yakın il ve çok sayıda ilçenin katıldığı fuarda ülkenin zenginliklerini görmek mutlu etti.
O ilin standı, bunun ürünü derken KUDAKA’nın destek verdiği Erzurum standına ulaştım. ETSO Basın Müşaviri İhsan Senir’in koordine ettiği stantta Erzurum’a has ürünlere olan ilgi bir kez daha mutlu etti. Yerli yabancı herkes Oltu Taşı, deri, bal, süt ve et ürünlerinden oluşan Erzurum yöresine has yiyecekleri kapış kapış almaları, bu konuya daha fazla önem vermemiz gerektiğini ortaya koydu.
Meraklı gözlerle fuarı gezerken KUDAKA Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Demirdöğen’le bir değerlendirme yapma fırsatı buldum. Birlikte fuarı gezdiğim Osman Hoca’dan hem YÖREX’i hem KUDAKA’yı hem de Erzurum’u konuştuk.
RÖPORTAJ: SALİH TEKİN
YÖREX Fuarını değerlendirmeyle başlayalım. Fuarı nasıl buldunuz?
Fuar çok güzel. Genel anlamda çok sayıda ilin yanı sıra belli başlı ilçelerin katıldığı geniş kapsamlı ve yöresel ürünlerin sergilendiği, tanıtıldığı bir fuar. İllerin coğrafi işaretli ürünlerinin tanıtıldığı tek fuar. Buraya katılmamızın amacı bölgemizdeki üç ilimizin marka olabilecek ürünlerini tanıtmak ve bu ürünlerle hem yerel de hem de ulusal çapta firmaları rekabet edebilecek düzeye getirmek.
Hocam fuarı geziyorsunuz, KUDAKA bölgesi illeriyle diğer iller arasındaki en büyük fark nedir?
Diğer illerle çok büyük bir farkımız yok ama buradaki bizim sıkıntımız coğrafi işaretli ürün sayımızın az olması. Bayburt yeni müracaat etti, Erzurum ve Erzincan’ın coğrafi işaretli ürün sayısı yaklaşık 10 tane. Bölgemizde ticari potansiyeli olan ürünlerin öne çıkarılması, coğrafi işaretli ürünlerin sayısını artırmak gerekiyor. Coğrafi işaret demek o yörenin özelliklerini taşıyan ürünler demek. Bu ürünler coğrafi işaretle kontrol altına alındığı zaman taklidi zorlaşıyor.
Fuarda tespit edebildiğiniz eksiklikler nelerdir?
Fuar mantığı çok oturmuş denemez. Arz ve talebin biraraya getirilmesi, alıcı ve satıcıların buluşturulması, sözleşmelerin yapılması gerekiyor. Burada sanki bir perakendecilik ağır basıyor gibi görülüyor. Bir de bu sene benim KUDAKA yönetimi olarak katıldığım ilk fuar. Fuarı baştan sona takip edip eksiklikleri not alıyorum. Önümüzdeki yıl standıyla ilgilenmeyen illere destek vermeyeceğiz. Aldığımız kararlardan bir tanesi de örneği Erzurum bu yıl buraya 10 ürünle katıldığı için 25 bin TL destek aldı. Önümüzdeki yıl fuara katılan ürün sayısı 20 olursa destek miktarı da 50 bin TL’ye çıkarılacak. Ürün sayısı arttıkça destek de o oran da artacak.
Antalya gibi milyonlarca turistin ağırlandığı bir kente fuarın kattığı canlılık da gözle görülüyor. Erzurum’da inşası hızla süren fuarın tamamlanmasının ardından düzenlenecek etkinlikler bölgeyi canlandırır mı?
Şüphesiz, Erzurum bölgenin fuar merkezi olacak. Kalkınma ajansı da katkı sağlamış. Erzurum gerçekten bölgenin stratejik noktalarından birisi. 300 kilometre mesafede 14 ülkeye ulaşabileceğiniz bir yer. Özellikle Kafkas ülkeleri, Ortadoğu, İran, bu ülkelerin daha ilerisindeki Orta Asya ülkelerinin büyük ölçüde batıyla irtibat kuracağı bir nokta. İyi bir tanıtım yapılarak profesyonel bir şekilde organizeler yapmak gerekiyor. TOBB’un fuar takvimine girecek organizasyonlar yaptığımız takdirde büyük bir canlılık olacaktır. Konaklamasından diğer sektörlere varana kadar kente olumlu yansıması olacaktır.
Hocam sohbetimizde artık fuara nokta koyalım. Gelelim KUDAKA’ya. Sıkıntılı bir dönemde göreve başladınız. KUDAKA’nın şu anki durumu hakkında bilgi verir misiniz?
18 uzman, 12 destek elemanıyla birlikte 340 mevcudumuz var.
Personel sayınız eksik değil mi?
Personel eksiğimiz var. Daha önce çeşitli nedenlerle ayrılanlar oldu. 15 civarında personel ayrılmış. Bu yıl eksiğin giderilmeme nedeni mali destek programına çıkılmaması. Ocak ayı itibariyle şehir, bölge planlama, gıda, kimya, ziraat ve madencilik konusunda 6 uzman alacağız.
NÖBETÇİ UZMAN DÖNEMİ
Yeni dönemde KUDAKA’da farklı neler olacak?
Yeni dönemde özellikle büyük kamu yatırımlarına daha öncelik vereceğiz. Kurum üzerinde oluşan olumsuz imajı büyük ölçüde giderdik zannediyorum. Kurumda başta şahsım olmak üzere diğer uzmanların bilgi verebileceği ‘bilgilendirme odası’ oluşturduk. Nöbetçi uzman tayin ettik. Her gün bir uzman nöbetçi olarak KUDAKA’ya gelenlerin konularına çözüm bulmaya çalışıyor. Sorun o arkadaşla çözülmüyorsa hemen o işin uzmanına yönlendiriliyor. Bu şekilde bilgilendirme faaliyetlerini artırarak devam ettireceğiz.
Bu yıl mali destek programına çıkılmadı. Yeni dönemde açıklanacak mali destek programının miktarı ne olacak? Bir de hangi sektörlere ağırlık verilecek?
Yeni mali destek programı 10 milyon lira civarında olacak. Sağlık ve spor turizmi ana başlıklarımız olacak. 10 milyon liralık mali desteğin az olduğunu biliyorum. Ancak KUDAKA’nın buradaki amacı hedef sektörlere dikkat çekmek. Biz burada öncü olacağız. Özellikle spor ve sağlık alanında büyük potansiyel oluştu, bu potansiyel sadece iki kişinin kayak yapmasıyla değerlendirilemez. Bunu uluslararası alana açmak lazım. Örnek olarak sizde 100 TL ben de de 100 TL var. Bu parayı birbirimize versek 200 TL eder. Bir artış sağlamaz. Bunun için dışardan girdi sağlamak gerekiyor. Bizim çevre ülkelere hizmet edecek kapasitemiz var, bunu değerlendirmemiz lazım. Milletvekilimiz Sayın Zehra Taşkesenlioğlu ile sağlık turizmiyle alakalı toplantı yaptık. Onlar da bu konuya ilgi duyuyorlar. Alt yapıya özel destek vereceklerini söylediler.
135 ÖNCELİKLİ SEKTÖR BELİRLEDİK
KUDAKA, bölgenin öncelikli alanlarını belirlemek için bir araştırma yaptı. Bunun sonuçları hakkında bilgi verir misiniz?
KUDAKA olarak uygun yatırım alanları araştırması yaptırdık. Her il için öncelikli sektörlerin ne olduğu ortaya çıktı. Erzurum’da 72, Erzincan’da 42, Bayburt’ta 21 yatırım alanı uygun bulundu. Şimdi KUDAKA olarak bu 135 projenin fizibilitesini yapacağız. Yatırımcılar geldiğinde kendisine listeyi vereceğiz ve hangi alanı uygun bulursa birini seçecek. Fizibilite çalışması için de şu an ihale aşamasındayız.
Hocam iş yine dönüp dolaşıp özel sektör üzerinde kilitleniyor. Özel sektörün bölgeye gelmesi için bugüne kadar onlarca teşvik ve paket açıklandı, ama sonuç ortada. Özel sektörün bölgeye gelmesi için artık ne yapmak lazım?
Özel sektör bölgemizde İstanbul’dan bir kuruş fazla kazanacağını bilse yatırım yapar. Yani öncelikle Erzurum’un yatırım için alt yapısı uygun olması lazım. Bunun dışında Erzurum, Erzincan, Bayburt’taki yaşayan insanlarımızın artık olumsuz konuşmaları bırakması lazım. ‘Buradan bir şey olmaz’, ‘Buraya bir şey yapılmaz’ gibi olumsuzlukları artık unutmalıyız. Burada vatandaşların yanında yetkili kurumlara basına kadar herkese görev düşüyor. Erzurum’da hava günlük gülistanlıkken Palandöken’deki fırtınayı göstermek bölgeyi olumsuz etkiliyor. Belediye başkanı veya bir yetkilinin imkanlar iyi değil açıklaması da bu şekilde yatırımcıyı etkiliyor. Bizim artık bölge pazarlaması konusuna ağırlık vermemiz lazım. Erzincan yaşlı hasta bakımına uygun şehir. Termali var, iklimi müsait, bahçe bostanı var. Erzurum kış sporları ve sağlık turizminde dünya çapında bir merkez. Buradan yola çıkarak aslında bölgenin her şeyin olduğunu göstermemiz lazım.
Biz Ajans olarak gezi rehberlerini öncelikli sektörlerle ilgili kataloğu fuara gelenlere vermeye çalışıyoruz. Fuarın teması ‘sizin oranın nesi meşhur’ bizim de amacımız ‘bölgenin her şeyi meşhur’ demek. Bu noktaya gelebilmemiz lazım. Bu tamamen değişim dönüşüm demek. Karamsarlıktan kurtulmamız lazım.
KUDAKA kurulduktan sonra zaman zaman kabul edilen projeler tartışıldı. Yeni dönemde neler planlıyorsunuz?
Bu konudaki eksikliği biz de hissettik. Yeni dönemde proje başvuru dönemini uzun tutacağı. Önceden iki ay olan süreci uzatacağız. Bunun bir ayını eğitime ayıracağız. İsteyen proje sahibine eğitim vereceğiz. Daha sonraki iki ay ise proje yazmalarını isteyeceğiz.
KÖMÜR ATEŞİ GİBİ DESTEK LAZIM
Hocam hep destek destek diyoruz ama bölge insanının üzerine düşen bir görev de yok mu?
Bizim bölgenin en büyük handikabı her şeyi devletten beklemek. Devlet öncüdür, desteği verir bizi yola çıkarır kendisi takip eder. Devlet ekonominin içine girerse bu özel sektörün aleyhine olur. Özel sektörün de uyanık olması lazım. Devletten destek alıp bir noktaya geldiğinde büyümek için devletin desteğini beklememeli, kendi öz kaynaklarını yatırıma dönüştürmeli. Destek konuşulduğunda hep bu örneği veriyorum:
Rahmetli babam köyden şehre gelmiş, demirci dükkanı açacak. Körük almış, ocak almış, örsü almış, her şeyi tamamlamış ama bir teneke kömür lazım ki iş başlasın. Annemin amcası o teneke kömürü almış, babam işe başlamış. Sonra da vefat edene kadar sadece örs çekiçle başlayan demirci dükkanı adeta her türlü teçhizatın bulunduğu bir işyerine dönüştü. Yeni devlet destekleri de bu şekilde olmalı. İşi ateşleyecek, devam ettirecek bir destek olmazı lazım.
Hocam bir sıkıntımız da kalifiye eleman konusu. Bu konuda önemli açık var, kalifiye istihdam konusunda bir çalışmanız var mı?
Bölgemizin önemli bir eksikliği. Mesleki beceri konusunda yetersiziz. Onun için bu konuda bakanlığa bir model önerdik. Kısmen öncelik verdiler. Bizim modelimiz ‘İKİLER’ diye adlandırılıyor. İlçe ve köy işletmeleri manasına gelen İKİLER modeliyle tıpkı KOBİ’lerdeki gibi destek verilecek. Ama burada öncelikle kişiler mesleki eğitime alınacak, eğitimi biten şahıs bir yıl boyunca staj yaptıktan sonra işyerini açabilecek. Devlette bu şahsın işyerine yüzde 100 destek verecek. Bu modelle göçü önlemeyi ve bölge gençlerinin kendi işlerini kurmalarını hedefliyoruz.
YÜZDE 45 GÖÇ ETMEK İSTİYOR
KUDAKA olarak Erzurum, Erzincan ve Bayburt’ta göçün sebeplerini araştırdınız. Sonuçlar belli oldu mu? Rakamlar ne diyor?
Aslında biz bölgemizde göçün nedenlerini biliyoruz. Sağlık, eğitim, iş imkanları, daha rahat bir yaşam gibi sebepleri sıralayabiliriz. Biz bu araştırmada hangi ilde insanımız neden göç ediyor? Mesela Bayburt’ta insanlar öncelikle eğitim ve sağlıktaki yetersizlikten göç ediyormuş. Erzincan’da da sağlık kısmen problem. Orada istihdam sıkıntısı yok. Erzurum’da insanlar istihdam sebebiyle göçüyor. Sağlık ve eğitimde Erzurum’un durumu çok iyi. Anketten çıkan bir önemli sonuç ise katılanların yüzde 38’i hemen göç etmek istiyor. Yüzde 45’i ise 5 yıl içinde göç edebilirim diyor.
Bu çok korkunç bir rakam, bölgede yaşayanların neredeyse yarısı gitmek istiyor. Bunu önlemek gerekiyor. Sizin bu konuda bir çalışmanız olacak mı?
Ankete katılanların talebi bu yönde. 5 yıl içinde gidebilirim diyenlerin oranı yüzde 45. Onun için göçü durdurmalıyız. Her hangi bir işletmenin yüzde 30 talebi yerelden karşılanmazsa o yatırım karlı olmaz. Bölgenin yarısı gitmek istiyor. Bunu engellemek için eğitim, sağlık ve istihdama dönük yatırımları hızlandırmamız lazım. Sorun belli olduktan sonra tedavisine gidilecek çalışmayı yapacağız. Anket sonuçlarını baz alarak illere göre gelişim senaryoları oluşturuyoruz. Mimarlık fakültesinden de destek alarak 7-8 ayrı kalkınma stratejisi belirledik. Şu anda bunları sektör olarak bire indirmeyi planlıyoruz. Eğitim, sağlık tarım gibi konularda tek proje hazırlayacağız. Bakanlığı illerimizin kalkınma stratejisi budur diye sunacağız.