Milletin adamı olmak…
Kemal Kılıçdaroğlu ve Abdurrahim Karslı
Emeklilere ikramiye vereceğini açıkladı.
Senmisin diyen.
Ahmet Davutoğlu isyan etti.
Kimin cebinden veriyorsun.?
Nasıl veriyorsun.?
Nereden bulacaksın bu parayı.?
Gelecek nesillerin mirasını mı harcayacaksın.?
Diyerek veryansın etti.
*
Ak-Saray’a.
Ak-Saray’ın devasa giderlerine.
Tanesi Bin lira olan Bardaklara.
Her biri 10 Bin Lira olan Klozet takımlarına.
Suriyelilere.
Filistinlilere.
Libya’ya.
Afrika ülkelerine.
Mısır’a.
Müslüman kardeşlere.
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Örtülü ödeneğine.
Uçağa.
Makam arabalarına.
Ayakkabı kutularına.
Yatak odalarında ki kasalara.
Para sayma makinelerine.
Lüks lojman kiralarına.
Faize.
Millete küfreden iş adamlarına.
Taşeronlara.
Çocuklarımızı zehirleyen kalitesiz kömüre.
Gıda kolilerine.
Köşklere.
Villalara.
Lükse.
Şatafata.
Gezmeye.
Tozmaya.
Herşeye herkese para var.
Emekliye.
İşçiye.
Şehit yakınlarına.
Dul ve yetime yok.
Zengine var.
Yoksula yok.
*
Şimdi bende soruyorum.
Yukarıda ancak bir kısmını sayabildiğim,
Bu ve buna benzer harcamaları.
Kimin cebinden veriyorsunuz.?
Nasıl veriyorsunuz.?
Nereden buluyorsunuz bu parayı.?
Ve;
Gelecek nesillerin mirasını mı harcıyorsunuz.?
Verin fakir fukaraya cevabını.
*
Ben yıllardır savunuyorum.
Yazıyorum.
Anlatıyorum.
İşçiye.
Emekliye.
Dul yetime.
Şehit ailelerine.
İnsanca yaşayabilecekleri para ‘Mutlaka..’ verilmelidir.
Bu ülkenin kaynakları buna yeterli.
Dün de yeterliydi.
Bugün de yeterlidir.
Yarında yeterli olacak.
Faize yılda 60 milyar lira verilen bir ülkede.
Yoksul kesime para verilmiyor.
Bu siyasetçilerin,
Tercih ve zihniyet sorunudur.
Kimi tercih ettikleri meselesidir.
Kimin yanında olduklarının göstergesidir.
Son söz;
Sözde değil, özde ‘Milletin Adamı..’ olmak gerekir…