O bir Dadaş, 1945 Erzurum doğumlu…
Gez Mahalleli ve mahallenin bıçkın delikanlısı,
Mahalleye amaçsız…! gelen serserilerin korkulu rüyası.
Boks sporu ile on yedi yaşında tanıştı…
On yedi kere Türkiye Şampiyonu oldu.
Boksa başladıktan sonra yumruğunu ring dışında haksız yere kullanmadı.
Tam bir sporcu gibi yaşadı.
Yıllarca Milli Formayı giydi.
Birçok kez uluslararası şampiyonalara ve olimpiyat oyunlarında katıldı.
Milli Forma ile Türk Milletini birçok kere temsil etti.
Şampiyon oldu… Madalyalar kazandı.
Dünyaca ünlü boksörlere ringi dar etti.
Yenildiği maçlarda bile yabancı rakipleri ona hep saygı duydu.
Uzun yıllar Milli Takım hocalığı yaptı.
Nice yıldızlar yetiştirdi.
Sinan Şamil Sam’ın hocasıydı.
Mütevazı ve alçak gönüllüydü. Ayrıca çok duygusaldı.
Spartaküs “Sinema Filmi” o dönemler çok popülerdi,
Şampiyon’ a gerçek hayatta yaşayıp, yaşamadığı net olarak bilinmeyen “ SPARTAKÜS” lakabı konuldu.
Oysa, Nazif Kuran hayallerin değil gerçeklerin kahramanıydı.
Vatan millet sevdalısı.
Başarıdan önce her zaman kişiliği ve adamlığı savundu.
Birçoğunun idolüydü.
Erzurum’ un ve ülkenin gururuydu.
Yukarıda yazdıklarım Nazif Kuran’ı anlatmaya elbette ki yetmez… Nazif Kuran’ı anlatmak, anılarını yazmak için kalın sayfalı birkaç kitap yazmanız gerekir.
…
Bu yazıyı yazmamın en önemli amacı ise bugüne kadar Erzurum caddelerinden, sokaklarından, parklarından ya da spor salonlarından birine Nazif Kuran adının verilmemesidir.
Çünkü Nazif Kuran böyle bir şey talep etmez…!
Çünkü Nazif Kuran böyle bir şeye tenezzül etmez…!
Çünkü Nazif Kuran lobi yapmaz…!
Oysa Nazif Kuran başka bir ülkede olsaydı… Bırakın cadde sokaklara isminin verilmesini… Emin olun heykeli bile dikilmişti.
….
Allah aşkına söyleyin: mesela “Çaykara Caddesi” ne anlam ifade ediyor. Ya da hastane olmadığı halde bir caddenin adına “Hastaneler Caddesi” denmesinin ne anlamı var.
Bu caddelerden birinin adı “NAZİF KURAN CADDESİ” olarak değiştirilse daha iyi olmaz mı? Daha çok yakışmaz mı?
Özellikle Gez Mahallesi ve Mumcu Mahallesi başta olmak üzere, tüm Erzurum Halkı böyle bir değişimden mutluluk duyar. Buna gurbetteki Erzurumlularda dahil.
……
Aslında “Marka Şehir “olmanın önemli kriterlerinden biridir… O şehirde yaşayan kahramanların, şehitlerin, ünlü sporcuların, sanatçıların, alimlerin, iz bırakmış siyasetçilerin isimlerinin cadde ve sokaklara verilmesi.
Nazif Kuran’da bu şehrin “Marka” değeridir. Çünkü O birçok kez Milli Takım formasını şerefiyle taşımış, Türk Milletini en iyi şekilde temsil etmiştir.
Elbette ki bu şehirde Nazif Kuran gibi değerlerimiz az da olsa yine vardır. Onları unutmakta vefasızlıktır.
İnşallah Nazif Kuran ismi başka değerlerimize de sahip çıkmanın başlangıcı olur.
…..
Şunu da çok iyi bilmek gerekir ki… Nazif Kuran adının bir caddeye verilmesi, Nazif KURAN’ a verilmiş bir taltif değildir. Şampiyona “ŞEREF” te kazandırmaz. Çünkü ; Nazif Kuran yüzlerce kez milli olarak O Şerefi AY YILDIZLI Bayraktan zaten almıştır. Amaç bu güzide şehrimizin adını tüm dünyada duyuran ve halen Erzurum’da mütevazı bir hayat sürdüren Nazif Kuran gibi değerlerin unutulmadığını göstermektir. Şampiyon’ a sağlığında azda olsa “VEFA” borcumuzu ödemektir.
…..
Düşünün… Amerika hayali film kahramanı uyduruk “ROCKY” heykelini dikerken… Biz gerçek kahramanımızın adını bir caddeye bile verememişiz.
Bu “Ayıp” da hepimize fazlası ile yeter.
[…] Yukarıda yazdıklarım Nazif Kuran’ı anlatmaya elbette ki yetmez… Nazif Kuran’ı anlatmak, anılarını yazmak için kalın sayfalı birkaç kitap yazmanız gerekir. … Bu yazıyı yazmamın en önemli amacı ise bugüne kadar Erzurum caddelerinden, sokaklarından, parklarından ya da spor salonlarından birine Nazif Kuran adının verilmemesidir. Çünkü Nazif Kuran böyle bir şey talep etmez…! Çünkü Nazif Kuran böyle bir şeye tenezzül etmez…! Çünkü Nazif Kuran lobi yapmaz…! Oysa Nazif Kuran başka bir ülkede olsaydı… Bırakın cadde sokaklara isminin verilmesini… Emin olun heykeli bile dikilmişti. …. Allah aşkına söyleyin: mesela “Çaykara Caddesi” ne anlam ifade ediyor. Ya da hastane olmadığı halde bir caddenin adına “Hastaneler Caddesi” denmesinin ne anlamı var. Bu caddelerden birinin adı “NAZİF KURAN CADDESİ” olarak değiştirilse daha iyi olmaz mı? Daha çok yakışmaz mı? Özellikle Gez Mahallesi ve Mumcu Mahallesi başta olmak üzere, tüm Erzurum Halkı böyle bir değişimden mutluluk duyar. Buna gurbetteki Erzurumlularda dahil. …… Aslında “Marka Şehir “olmanın önemli kriterlerinden biridir… O şehirde yaşayan kahramanların, şehitlerin, ünlü sporcuların, sanatçıların, alimlerin, iz bırakmış siyasetçilerin isimlerinin cadde ve sokaklara verilmesi. Nazif Kuran’da bu şehrin “Marka” değeridir. Çünkü O birçok kez Milli Takım formasını şerefiyle taşımış, Türk Milletini en iyi şekilde temsil etmiştir. Elbette ki bu şehirde Nazif Kuran gibi değerlerimiz az da olsa yine vardır. Onları unutmakta vefasızlıktır. İnşallah Nazif Kuran ismi başka değerlerimize de sahip çıkmanın başlangıcı olur. ….. Şunu da çok iyi bilmek gerekir ki… Nazif Kuran adının bir caddeye verilmesi, Nazif KURAN’ a verilmiş bir taltif değildir. Şampiyona “ŞEREF” te kazandırmaz. Çünkü ; Nazif Kuran yüzlerce kez milli olarak O Şerefi AY YILDIZLI Bayraktan zaten almıştır. Amaç bu güzide şehrimizin adını tüm dünyada duyuran ve halen Erzurum’da mütevazı bir hayat sürdüren Nazif Kuran gibi değerlerin unutulmadığını göstermektir. Şampiyon’ a sağlığında azda olsa “VEFA” borcumuzu ödemektir. (Kaynak Erzurum Zirve) […]