Av. Necati Bölükbaşı’nın kaleminden ezber bozan bir kitap
TARİHİN ARKA YÜZÜNDEKİ SARIKAMIŞ HAREKÂTI
Tam 100 yıl önce, yine bir Aralık ayında
Toprağın kara bağrına kar tanesi gibi düşmüşlerdi.
Binlerce Mehmet, Allahuekber Dağında şehit olmuştu.
Onlar vatan için, bizim istiklâlimiz için canlarını feda etmişlerdi.
Bu trajedinin ismi Sarıkamış Harekâtı olarak belleklerde yer etmişti.
Lâkin yıllarca kimse orada ne olduğunu bir türlü öğrenememişti.
Adeta harekâtın üzerine sır perdesi çekilmişti.
Şehitlerin ne arayanı, ne soranı, ne de fatiha okuyanı olmuştu.
Kahramanlar orada, yani Allahuekber Dağında unutulmuştu.
Bu ilgisizlik 1914 yılından 2003’e kadar sürmüştü.
2003 yılında Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı Necati Bölükbaşı ile Prof. Dr. Durkaya Ören harekâtı ülke gündemine taşıdı.
O yıl Allahuekber Şehitlerini anma toplantıları tertiplendi.
Allahuekber Dağına 5000 kişinin katılımı ile bir yürüyüş düzenlendi.
Torunları geceyi dedelerinin koynunda geçirdi.
Çadırlarda sabahlandı.
Sonraki yıllarda bu yürüyüş geleneksel hale getirildi.
Artık harekâtın üzerindeki sır perdesi aralanmıştı.
Allahuekber savaşına ilgi artmıştı.
Kimi bu savaşa destan,
Kimileri de felaket diyordu.
Kimi 90 bin askerin tek kurşun atmadan şehit düştüğünü yazıyor,
Bir başkası Ermeni tehcirinin istismarını Sarıkamış üzerinden yapıyor,
Bir diğeri dönemin komutanlarını, yani ölüleri yargılayarak mahkum ediyordu.
Halbuki tarih objektif olmalıydı.
İşte bu ortamda Necati Bölükbaşı hakikati aramaya koyuldu.
Tam 12 yıl gerçeklerin peşinden koştu.
Yerli ve yabancı kaynakları araştırdı, arşivleri taradı.
Yanına kurmay subayları alarak harekâtın icra edildiği araziyi dolaştı.
Sonunda Sarıkamış Harekâtı ile ilgili şu gerçeklere ulaştı;
-Sarıkamış Harekâtı baskın niteliği taşıyan ve uygulanabilirliği olan bir plândı.
-Düşman beklemediği bir zamanda ve beklemediği bir yerden vurulacaktı.
-Kumandanlar çıktıkları araziyi ve mevsim şartlarını iyi biliyordu.
-Şayet ilk plân uygulansaydı, zafer kaçınılmaz olacaktı.
-Savaşın sonunda Sarıkamış’ta Rus ordusunun imhası hedefine ulaşılamamıştır.
-Ama Ruslara çok büyük bir darbe vurularak, onların Çanakkale Savaşına katılmasına engel olunmuştur.
-Ruslar İstanbul’a Karadeniz’den yapmayı plânladıkları çıkarma harekâtını gerçekleştirememiştir.
-Sarıkamış harekâtı aslında bir İstanbul savunması olarak kabul edilmelidir.
-O günün kahramanlarının milli birlik ve bağımsızlık için oluşturdukları mücadele ruhu Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşı olmuştur.
-Daha sonraki yıllarda harekât siyasi çekişmelere malzeme yapılmıştır.
-Yanlış ve abartılı anlatımlarla gerçekler çarpıtılmış ve farklı bir algı yaratılmıştır.
-Söylendiği gibi şehit sayısı 90 bin değildir.
-Türk ordusunun şehit sayısı en fazla 30 bin, esir sayısı da 7000’dir.
-Harekâtta Rus ordusu 22 bin kayıp, 7000 donuk ve 3000’e yakın esir vermiştir.
Kimseyi yermek ya da övmek amacı gütmeyen, belgelerin ışığında değerlendirmeyi okuyucuya bırakan bir kitap.
Tarihe ilgisi olanların ve Sarıkamış gerçeğini öğrenmek isteyenlerin bir solukta okuyacakları güzel bir eser.
Necati Bölükbaşı “Doğruya duvar uçmaz” inancıyla yola çıkmış ve Sarıkamış Harekâtı ile ilgili doğruları yazmış.
Yüreğine, kalemine sağlık Necati Ağabey.