Son dönemde özellikle belediye ve üniversiteler, eş dost atamaları ile gündeme geliyor.

Bu ilk kez mi oluyor? Ülkede bugüne kadar böyle bir şey yoktu ama şimdi olmaya başladı dersek elbet haksızlık yapmış oluruz. Ülkemizde adam kayırma hep vardı, öyle görünüyor ki bundan böyle de olacak.

Ancak devam etmemesi için bu işleri yapanlara gereken dersler verilmeli ki, ardından gelenler de bir daha tenezzül etmesin.

Tıpkı Pamukkale Üniversitesi Rektörü’nün eşine yaptığı kıyak atamadan sonra görevden alınması gibi.

***

Olay Erzurum Teknik Üniversitesi’nde geçiyor. ETÜ Rektörü Bülent Çakmak, henüz rektör yardımcısıyken eşinin kardeşi olan Yavuz Selim Aydın, taşeron işçi olarak üniversitede iş başı yapıyor.

Bu gayet normal bir durum, Rektör Bey o dönem Aydın için gerçekten hiçbir inisiyatif kullanmamış olabilir. Fakat olaylar Prof. Dr. Bülent Çakmak’ın ETÜ’ye Rektör olmasından sonra başlıyor.

***

Üniversitede birçok birimde liyakatı esas alarak akademisyenleri göreve getiren Rektör Çakmak, basın işlerini yürütecek olan İletişim Direktörlüğü’ne,  sözleşmeli işçi statüsündeki eşinin kardeşi Yavuz Selim Aydın’ı atıyor.

Daha önce hiçbir basın kuruluşunda çalışmamış bu kişi, olağanüstü yetkilerle donatılıyor. Hatta Aydın ile birlikte çalışması için emrine teknik personel ve öğretim görevlisi bile veriliyor.

***

Halen işçi statüsünde bulunan Yavuz Selim Aydın ile işler üniversitede pekte iyi gitmiyor.

Zira akademik unvana sahip kişiler ile Aydın arasında derin çatlaklar, kavgalar, idari soruşturmalar olunca Rektör Bey, bu işe bir dur deme gereği duyuyor.

ERZURUM’DA OPERASYON. 7 KİŞİ TUTUKLANDI

Kurumsal İletişim ve Tanıtım Direktörlüğüne, akademik unvanı olan bir ismi atamaya hazırlanan Rektör Çakmak, “ Atamalarımızda farklı ilişkiler söz konusu değil. Şimdi iletişim Direktörlüğüne Akademik unvanı olan bir çalışma arkadaşımızı atayacağım. Vizyon sahibi, işinin uzmanı olan takım arkadaşlarla yol alacağız” dedi.

***

Şimdi sormak lazım Sayın Çakmak’a; O kadar aday içinden sizi işin ehli görüp rektörlüğe atayan iradeyi, bu yaptığınızla pişman etmiş olmuyor musunuz?

Koca üniversitede bu işi yapacak hiç mi akademisyen bulamadınız da, kayınbiraderinizi atadınız?

ETÜ’de hiç mi liyakatli kimse yoktu? Tek liyakat sahibi eşininiz kardeşi mi vardı?

***

Tamam, gelen her yönetici kendi ekibini belirler ve onlarla çalışır, böyle bir hakkınız var. Belli ki sizde öyle yaptınız. Peki, işçi statüsünde olan bir ismin altına öğretim üyesini nasıl atadınız? Bu tahammüllere aykırı değil mi?

Neresinden bakarsanız bakın yaptığınız etik değil Hocam.

Oysa bu şehir sizden başarıdan başarıya koşan, teknolojik buluşlar yapan, adı gibi teknik çalışmaları ile gündeme gelen bir üniversite bekliyor.

En azından verdiğiniz yanlış karardan dönmüşsünüz, buda bir şey.