Erzurum Haber

şişli escort beylikdüzü escort fatih escort acıbadem escort anadolu yakası escort aksaray escort bodrum escort bayan

Provokasyonlara dikkat

Provokasyonlara dikkat
09 Ekim 2014 - 16:28

Kobani eylemleri nedeniyle yaşanan olaylar Erzurum’da büyük tepki çekti. Siyasiler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar herkesi itidalli olmaya çağırdı. Bu konuda açıklama yapan ve provokasyonlara alet olunmamasını isteyen yetkililer şu açıklamaları yaptı.
Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar, Kobani eylemleri nedeniyle yaşanan olaylar ile ilgili yaptığı açıklamada, Erzurum’un hoşgörü ve huzur kenti olduğunu belirterek, provokasyonlara dikkat çekti.
Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar, yaptığı yazılı açıklama da yaşananların Türkiye’yi ve Erzurum’u karıştırmaya yönelik eylemler olduğunu dile getirdi.
Bulutlar açıklamasında, “Erzurum hoşgörü ve huzur kentidir. Her yerde bunu gururla övünerek söylüyoruz. Bu şehirde böyle bir şeyin yaşanması gerçekten üzücüdür. Ama biz bunun niye çıkarıldığını ne sebeple çıkarıldığın çok iyi biliyoruz. Erzurum insanını vatanına nasıl sahip çıktığını ve hassasiyetini bilenler burada bin yıldır et ile tırnak olmuş halkı birbirine düşürmek olduğunu biliyoruz. Ve diyoruz ki huzurumuzu bozmaya ve kardeşliğimizi zedelemeye kimsenin hakkı yok. Türkiye’de gezi olaylarında aynı şeyler yaşandı. Türkiye’de daha sonra 17-25 Aralık operasyonu ile Türkiye’de iç kargaşaya sebep vermek adına yapılan bir takım hamleler ve ardından yaşanan bu olaylar hepsi bir biriyle bağlantılı böyle bir anlayış içinde olanların akıl tutulması yaşadığına inanıyorum. Çünkü bir esnafın dükkânını kırarak, bir banka şubesinin camını indirerek, sokakları ateşe vermekle çözüme kavuşacağına inanmıyorum. Bir eylem varsa da bunun tamamen demokratik yollarla yapılacağına inanıyorum. Bütün Erzurumlu hemşerilerimi sağduyuya davet ediyorum” dedi.
YENER GÖZÜTOK
Büyük Birlik Partisi Erzurum İl Başkanı Yener Gözütok, IŞİD protestoları ile ülke genelinde yaşanan şiddet olaylarına sert tepki gösterdi. Gözütok, “Sözde demokrasi, barış, insan hakları, kardeşlik diyeceksiniz, fiiliyatta yandaşlarınızı şiddete, isyana ve kalkışmaya çağıracaksınız. Bu ne yaman bir çelişki ve kandırmaca. Yazıklar olsun. Düz ovada IŞİD’le savaşamayanlar Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeye çalışıyorlar.” dedi.
“Ülkemiz genelindeki şiddet olaylarını, askerimize, polisimize, bayrağımıza, milli ve manevi değerlerimize, vatan bütünlüğümüze millet birliğimize yapılan alçakça saldırıları şiddetle kınıyorum” diyen BBP İl Başkanı Gözütok, “Bölücü vatan hainlerinin, din düşmanlarının yaptığı saldırılarda yaralanan güvenlik güçlerimize Rabbimden acil şifalar diliyorum. Milletimize çağrımız ise asla provokasyonlara gelmemeliyiz. Özellikle bölgede yaşayan milli ve manevi değerlerimizin yanında duran imanlı, vatansever, milletperver, Kürt kardeşlerimize sesleniyorum. Biz Allah’ın emri ile bin yıldan fazla bir zamandır birbirimize bağlanmışız. Bölücülerin, hainlerin, ateist terörist grupların oyunlarına gelmeyin. En ağır bedeli size ödetecekler. Bakın Arap dünyasına. Yüz yıl önce bu oyuna geldiler. Hala kan ve gözyaşından, kaostan, iç savaştan kurtulamıyorlar. Hükümet’e çağrımız bu olaylara artık müsamaha etmeyiniz ve gereğini yapınız. Biz sizi uyarmıştık. Teröristle masaya oturulmayacağını, müzakere edilemeyeceğini söylemiştik. Batsın sizin çözüm süreciniz, büyükşehir yasanız. Sonuç ortada. Siz değil, bugüne kadar devletin yanında duran vatandaşlarımız bedel ödüyor. Bölücüler IŞİD’i bahane edip Türkiye’yi yakıp, yıkıyor bazı illerimizde kalkışma yapıyorlar. Devlet hiç bu kadar acziyet içine düşmemişti.” diye konuştu.
BÖLÜCÜLERE FIRSAT VERMEYİN
Türkiye’nin; Türkmen, Kürt, Arap zorda kalmış bütün kardeşlerimize yardım etmesi gerektiğini dile getiren Gözütok, “Âncak bölücülere fırsat vererek ve işbirliği yaparak değil. Dün Esed’le işbirliği yapanlar (PYD-PKK) bir taraftan Türkiye’den medet umarken, öbür taraftan yakıp yıkıyor. Niyetleri asla üzüm yemek olmadı. Bizimde yüreğimiz Irak ve Suriye’de ki masum ve mazlum Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimiz için yanıyor. Lâkin masumla teröristi ayırmak şart. Türkiye özellikle terörist grupların ve batılı güçlerin oyununa gelerek Ortadoğu bataklığına saplanmamalıdır. Çok dikkatli, titiz ve öngörülü bir politika izleyerek hem Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünün yanında durmalı hem de milli güvenliğimizi asla gözden kaçırarak tehlikeye atacak adımlardan uzak durmalıdır.” şeklinde konuştu.
ÖMER ÖZDOĞAN
Ülke genelinde meydana gelen olaylarla ilgili sağ duyu çağrısında bulunan Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Kültürel İlişkiler Birliği (UTEK) Genel Başkanı Dr. Ömer Özdoğan, yaptığı yazılı açılamada, “Türkiye terör odaklarının maşasına kurban edilmeyecek. Güçlü bir devletiz” dedi.
MİLLETİN DEĞERLERİ İLE OYNAMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ
UTEK Genel Başkanı Dr. Ömer Özdoğan, Saddam Hüseyin’in mazlum Kürt halkını katlederken kaçanlara kapılarını açan ülkenin Türkiye olduğunu vurgusunu yaparak, vatandaşların sağduyulu olmaya davet etti.
Dr. Özdoğan, “Türkiye Bölgesel Kürt Yönetimiyle samimi sıcak ilişki kuruyor, provaktörler bundan endişe duyuyor. Baskı yapmaya, korkutmaya, kırıp dökmeye, oraları talan etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Türkiye ortak değer olarak İslam’ı gösteriyor şer odaklar bundan kuduruk oluyor.’ Bir anda Türkiye’nin her tarafını ateşe veriyor. Şer tezgahının çıkarlarına hizmet eden göstericiler aslında neleri heba ettiklerinin farkında bile değiller. 30 yıldır bu ülkede akan kandan beslenen gözü dönmüş terör eylemcileri anlaşılıyor ki, hala kan içmeye doyamamışlar. Barış sürecini baltalamak isteyenlerin hayali suya düşecek. Milletin değerleri ile oynamaya kimsenin gücü yetmez” dedi.
TÜRKİYE, TERÖR ODAKALRININ MAŞASINA KURBAN EDİLMEYECEK
Türkiye’nin Bölgesel Kürt Yönetimiyle samimi sıcak ilişki kurduğunu ifade eden UTEK Genel Başkanı Dr. Özdoğan, şunları söyledi; “Gözü dönmüş caniler, endişe duyuyor, Türkiye ortak değer olarak İslam’ı gösteriyor şer cenahları bundan kuduruk oluyor. Türkiye dostane ve müşfik adımlar atıyor, olaylar ateşe tonlarca benzin dökülmüşçesine birden parlıyor. Biz yüzlerce yıldır bu coğrafyada Türk’ü Kürdü Çerkezi kardeşçe yaşamadık mı, ekmeğimizi paylaşmadık mı, Kıbrıs Harekatında askerlik şubelerinin önünde gönüllü savaşmak için kuyruğa giren Kürtlerin yaşadığı bir Türkiyeyiz. Sokakları cehennem ateşine çeviren halkın huzurunu bozan bu terör maşasını yaşatmaya çalışan aldatılmışlara soruyorum. Acaba sizin amacınız üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Bu ülkenin üzerinde tezgah kuran, çıkarı olan hainlere bir dönün bakın. Amaçları ve çıkarlarına paravan olmak bizim bin yıllık kardeşlik onurumuza yakışmaz.Türkiye çok güçlü bir ülkedir, terör odaklarının maşasına kurban edilmeyecek”
HUZURUN BOZULMASINA SİYASİ ANLAYIŞ ÖNCÜLÜK ETMEMELİDİR
Türkiye Cumhuriyeti Devleti köklü devlet geleneğine haizdir. Bu ülke son yıllarda dünyanın her yerinde takdir edilen ve önlenemez bir yükselişe konu başarılara sahiptir. Muhalefetin bu gibi provokasyonlarda sağ duyulu yaklaşması gerekirken, hem tezkereye hayır diyor, hem müdahale istiyorlar. Bu ülkede huzurun ve barışın bozulmasına bir siyasi anlayış asla öncülük etmemelidir. Tüm yurttaşlarımıza sağduyulu davranma çağrısında bulunuyorum.
Özellikle siyasi partilerin demokrasi tavrından ve barış içinde siyaset yapmaktan başka şansı yoktur. Teröre davet eden bir siyasi partiye hiç bir devlet tahammül göstermez ve sorumlularını cezalandırır. Aydınlık, zengin ve müreffeh bir Türkiye için hepimiz zekamızı ve tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz.
Ülkemizin böylesine üzücü hadiselerin muhatabı olmak yerine, ekonomide, teknolojide ve kültürde çığır açan güçlü bir ülke olmalıdır. Bunlar toplumu rahatsız eden provokatör eylemlerdir. Provokatör eylemlere toplumun sağduyusu mutlaka duyarlılığını gösterir. Bu milletin değerleri ile oynamaya kimsenin gücü yetmez. Ülke içindeki huzuru ve barışı bozmak isteyenleri şiddetle kınıyor, provokatör eylemlere karşı toplumun sağduyusunun duyarlılığını göstereceğine inanıyorum.”
ABDULLAH DUMAN
Memur Sen Erzurum İl Başkanı Abdullah Duman, Kobani olaylarıyla ilgili sağduyu çağrısında bulunarak, “Kobani ile dayanışma bahanesiyle ülkemizde 1990’lı yılları aratmayan kapsamlı şiddet eylemlerinin başlatılmasına yönelik çabaları teessürle izliyor, milletimizin bir daha bu oyuna gelmeyeceğine inanıyoruz.” dedi.
Halkın malına ve canına kast ederek Kobani’ye destek olunamayacağını ifade eden Duman, yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“IŞİD’in ürettiği vahşet sona erdirilemez. Kinin, nefretin, acımasızlığın kol gezdiği bir ortam oluşturmak hedefiyle sokak eylemlerine tevessül edilmesi, Kobani’de bitirilmesi gereken IŞİD zulmünü daha da artırmak dışında bir sonuç doğurmaz. Hayata geçirilmek istenen şiddet ortamı, puslu havadan rant devşirmekte mahir terör örgütlerinin ve emperyalist ülkelerin işine yarar. Böyle bir ortam Türkiye düşmanlarını sevindirirken Türkiye’den destek bekleyen, Türkiye’nin yardım elini görmek isteyenlerin umutlarını azaltır. Buna millet olarak bölgenin güçlü ülkesi Türkiye olarak izin vermeyiz, veremeyiz. Bölgenin neredeyse tek barış ve istikrar adası olma özelliğini taşıyan ülkemizin önünü kesmek ve bölgede kalıcı barışın tesisini engellemek için sahnelenen bu oyunu görmeliyiz. Kim olursa olsun bu oyunu görmezden gelen, figüran olarak katkı sunan, milletin basiretine ve devletin huzuru sağlamaya yönelik kudretine destek olmayan herkes bu kalleşçe saldırı planının ortağı olma sorumluluğu taşıyacağını unutmamalıdır. Milletimiz, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Alevi ve Sünni’siyle, genciyle, yaşlısıyla sadece Türkiye’ye değil bütün bölgeye pozitif katkı sağlayacak çözüm sürecine destek olurken, sürecin zeminine mayın döşemek mahiyetindeki bütün söylem ve eylemler kardeşlik hukukunu sabote etme girişimi olarak değerlendirilecektir. İnanıyoruz ki son günlerde yaşanan olumsuz tavırlara ve devam eden şiddet ortamı çabalarına rağmen bu coğrafyayı huzur içinde ve ortak yaşam merkezi haline getiren birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz galip gelecek, ülkemizin ve milletimizin geleceği için sabır ve sağduyu hakim olacaktır. Türk’ü Kürt’ten, Laz’ı Çerkez’den, Alevi’yi Sünni’den ayırarak milletimizi bir birine düşürmek isteyenlerin oyunlarını bozacağız. Tek ses ve tek yürek olarak heveslerini kursaklarında bırakacağız. Bu kapsamda milletimize düşen, sağduyulu olmak, terör örgütlerinin ve onları kurgulayan oyun kurucuların tuzağına düşmemektir. Devletimize düşen ise şiddet ortamı çabalarını bertaraf etmek, milletin buna dair kaygılarını gidermek, bütün toplumu kucaklayan, ülkenin huzur ve barış ortamını devam ettirecek dili hakim kılarak, gereken tedbirleri gecikmeksizin almaktır. Bireysel söylem ve tavırların, fevri davranışların her fırsatı değerlendirmek için pusuda bekleyenlerin ekmeğine yağ süreceği unutulmamalı, ülkeye ve millete dönük bu kirli operasyona ortak bir dille cevap verilmelidir. Bu noktada özellikle siyasi aktörlere ve medya kuruluşlarına büyük bir sorumluluk düşmektedir. Mevcut gerilim ortamına dair açıklama ve haberlerde ajitasyona kapalı, şiddeti körükleyecek kavramlardan uzak, sağduyuyu öne çıkaran bir dil, anlayış, siyasete ve medyaya hakim olmalıdır. Bu anlamda ırkçı, provokatif, dışlayıcı, ötekileştirici dil terkedilmeli, öfkeyi ve sertliği tırmandıran görsellerden ve söylemlerden titizlikle uzak durulmalıdır. Türkiye, şiddeti körükleyen, çatışmayı hedef alan girişimleri bertaraf etmede tarihinde kayıt altına aldığı tecrübelere fazlasıyla sahiptir. Bu doğrultuda uzun uğraşlar sonucu tesis ettiğimiz demokratik ortam ve hukuk devleti ilkelerinden vazgeçmeksizin; özgürlükleri esas alarak ve özgürlükleri koruyucu etkin önlemleri hayata geçirerek demokratik, özgür ve sivil siyasetin hakim olduğu mevcut durumu devam ettirmek devletin en büyük sorumluluğudur. Diğer taraftan demokratik toplumlar için vazgeçilmez konumda bulunan güvenlik-özgürlük dengesi mutlaka korunmalı, şiddet olaylarına yönelik müdahaleler demokratik devlet ilkeleri doğrultusunda, hukuk devletinin varlığına halel getirilmeyecek şekilde gerçekleştirilmelidir. Vatandaşların can ve mal güvenliğine yönelik tehditler öngörülmeli, ivedilikle bertaraf edilmesi için devletin bütün kurumları yüksek işbirliği içerisinde faaliyet göstermelidir. Bu noktada gözden kaçırılmaması ve doğru değerlendirilmesi gereken bir hususta sınırlarımızın hemen yanı başında komşu ülkelerde devam eden savaş ve iç çatışma ortamıdır. Yaşananlar Ortadoğu halklarının yüzyıl aradan sonra yeniden emperyalist devletlerin çıkar ve egemenlik mücadelelerinin alanı durumuna geldiğini gösteriyor. ABD’nin soğuk savaş sonrası küresel hakimiyet arzusu ve İngiltere ile birlikte buna karşı çıkan ya da işbirliğine yanaşmayan rejimleri zayıflatmak, değiştirmek suretiyle Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme çabaları bugün Ortadoğu’ya hakim olan kaosun arkasında hangi güçlerin olduğunu anlamayı kolaylaştırıyor. Diğer taraftan İsrail’in bölgedeki konumunu güçlendirme ve hayallerini de bu tabloya eklendiğimizde ülkemize, milletimize yönelik bu oyunun arkasında kimlerin olduğu daha net bir şekilde gözler önüne serilmektedir. Devleti ve milletiyle Ortadoğu’nun mazlumlarına yardım eli uzatmaktan yorulmayan ve bunu varlık sebebi sayan Türkiye, yanı başındaki IŞİD terörünün mağdur ettiği Kobani halkı dahil herkese insani yardımlarını artırarak devam ettirirken tezgahlanmak istenen bu oyunun nihai hedefinin birlik, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz olduğu tartışmasızdır. Bu sebeple bölgenin en güçlü ülkesi ve küresel aktörü konumundaki Türkiye’nin gücünü kırmaya, mazlumlara olan ilgisini dağıtmaya yönelik bu oyunu da birlik, beraberlik ve kardeşliğimizle bozacağımızdan zerre şüphe duymuyoruz. Ferasetine her zaman güvendiğimiz milletimiz ve varlığıyla düşmanları için tehdit, mazlumlar için güven merkezi devletimiz Kobanili mazlumlar üzerinden yürütülen provokasyonları elbirliğiyle bertaraf edecek, tırmandırılmak istenen şiddet ateşini sağduyusuyla da söndürecektir. Büyük Memur-Sen ailesi olarak bir kez daha milletimizi sağduyuya davet ediyor, Kobani’de IŞİD, Suriye’de Esed zulmünün son bulması ve mazlumlara sahip çıkılmasını destekliyoruz. Benzer şekilde ülkemizde terör ve şiddetin hakim kılınmasına dönük planları da milletimizin birliği ile bertaraf edeceğine yürekten inanıyoruz.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Sitenin tüm hakları zirve2000.com'a ait olup, izinsiz alıntı yapmak yasaktır.