Asya’dan başlayıp Dünya’yı yıka yıka ilerleyen koronavirüs salgını, milyonlarca insanın hayatını etkiledi. Virüs sadece insanları öldürmekle kalmayıp ekonomi devlerine de diz çöktürdü. Görünen o ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Dünya’da olduğu gibi ülkemiz de bu acımasız virüsün etkisinde. Bu deprem ne zaman durur, artçı sarsıntıları ne kadar sürer tahmin yürütmek zor. Uzmanlar, Çin’den yola çıkarak en iyi ihtimalle Haziran başı gibi virüsün ateşinin söneceğini öngörüyorlar. Türkiye planlamalarını bu takvim üzerinden yapıyor.
Henüz bir ay bile dolmamışken ülke ekonomisi ciddi darbe aldı. Küçük ve orta ölçekli işletmeler durdu. İnsanlar bir yandan virüs ile bir yandan ekonomi canavarı ile boğuşmaya başladı.
Her ne kadar devlet erkânı ‘biz her türlü tedbirimizi almıştık, hazırlıklı yakalandık’ açıklamaları yapsa da uygulamada fotoğraf bambaşka. En kötüsü belirsizlik…
Açıklanan önlem paketleri, düşürülen kredi faizleri, yeterli olmasa da önünü göremeyen esnafa şu an için can suyu niteliğinde.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Biz bize yeteriz Türkiyem’ diyerek başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası, kabul edelim ki halka soğuk duş etkisi yaptı. Olağanüstü bir ekonomi paketi bekleyenler, bu kampanya karşısında ne düşüneceğini bilemedi.
Özellikle sosyal medyada vatandaş adeta ikiye bölündü. Kampanyayı destekleyenler de var, karşı çıkıp eleştirende. Yapılan paylaşımlara bakınca Nasrettin Hoca misali…
***
Şahsen bu kampanyanın çok da kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Bugüne kadar ülkenin imkânlarıyla servet kazananların, varlık içinde yüzenlerin, devleti arkasına alarak beylik taslayanların, tek bir yoksula çare olmayanların azıcık pamuk ellerini ceplerine atmasının neresi kötü?
Olanların olmayanlara yardım etmesinin neresi facia ve ayıp?
Sorunun kaynağı bence bugüne kadar düzenlenen yardım kampanyalarının akıbetinin ülke insanına iyi anlatılamaması. Eğer yeteri kadar şeffaf olunabilseydi bugün bu kıyametler koparılmayacaktı.
Sonuca gelirsek; Her şeyin üstesinden gelen biz Türkler bu işin üstesinden de gelebiliriz.
Birbirimize daha fazla kenetlenerek tek yürek olabiliriz.
Erzurum’da durum iyi
Türkiye’nin bir çok ilinde koronavirüs salgını ciddi boyutta. Ancak Erzurum’da durum stabil hatta an itibari ile vaka sayısı oldukça düşük. Birkaç hastanede vaka bile yok. Aile hekimlerinin bir çoğu evlerinde. Yoğum bakım tedavisi alan hasta sayısı bile çok az, olanların çoğu da kronik hasta.
Ancak nu durum bizi rehavete sevk etmemeli, bugün az olan vaka sayısı yarın çoğalabilir. Bu nedenle işi olmayanlar lütfen sokağa çıkmasın.