Erzurum başta olmak üzere Doğu’da yıllardır vatandaşların  gelirinin büyük bir bölümünün ısınma giderlerine gitme feryadı sonunda duyuldu. Hükümet bundan böyle soğuk kentlerde yaşayanlara daha fazla destek sağlayacak. Bakanlık bu desteğin nasıl olacağını yıl sonuna doğru belirleyecek…

2023 verilerine göre Hakkari’den sonra Türkiye’de ikinci en soğun il olan Erzurum, 1.348 metreküp doğalgaz tüketimine sahip. Kenti sırayla Ardahan, Muş ve Ağrı izliyor.

Her ne kadar geçmiş dönemde Erzurum vekilleri şehrin en uygun doğalgazı kullandığını iddia etse de rakamlar vatandaşı haklı çıkardı…

Şehrin gelir düzeyi ortada.Asgari ücretle geçinenlerin sayısı bir çok ile göre daha fazla. Aylarca kara kışın hüküm sürdüğü kentte doğalgaz faturası ciddi rakam tutuyor.

Öyle ya da böyle bir desteğin olması şarttı, alınan bu kadar şehirde yaşayan özellikle dar gelirlileri son derece mutlu etti.

Darısı diğer vergi kalemlerinin başına…

Bir garip boykot!

Bu ülkede başka ne görürüz diyorduk sonunda bunu da gördük. Zaten ekonomik sıkıntılar altında ezilen vatandaş, muhalefetin önce ‘yerli malları boykot’ ardından ‘hayatı bir günlüğüne durdurun’ çağrısı ile karşılaştı.

İnanılır gibi değil, esnaf zaten ayakta durmakta zorlanıyor. Çekini, senetini ödemede güçlük çekiyor. Vatandaşın alım gücü düşmüş. Birde kalkıp sizin güç gösterinize alet mi olacak!

ERDOĞAN ERZURUM’A GELİYOR

Elbette boykot anayasal bir haktır. Ama haklı gerekçelerle ve ülkenin altına dinamit koyulmadan yapılınca…

Çekin artık şu ekonominin üzerinden elinizi. Zira ekonomi siyaset üstü bir meseledir. Vatandaş sizin deneme tahtanız değildir.

Ülkenin ekonomik sıkıntı içinde olduğu bir dönemde yapılan boykot çağrısının altında hiç kimse iyi niyet aramaz!

Diğer illerde durum nedir bulmuyorum ama Erzurum’da görünen o ki tersine bir boykot söz konusu. Bilakis vatandaşlar, marketlere akın etmiş.

Siyaset ayrıştırmamalı aksine birleştirmeli. Zaten politize olmuş bir topluluk var, siz bunu birde tabana yaymaya kalkarsanız uzun vadede zararı görecek olan yine sizler olursunuz.

Elbette sorgulayan, konuşan, eleştiren toplum her daim siyasetçiyi de siyasi mekanizmayı da doğruya götürür. Bunun yolu ülke ekonomisini baltalamak değildir, yanlış hesap mutlak tersine döner.