Bankalar, GSM şirketleri, ünlü markalar derken şimdi de hukuk büroları telefonlarıyla vatandaşı canından bezdirmeye başladı.

2014 yılında rahmetli annem evimizin önünde karşıdan karşıya geçerken otomobilin çarpması sonucu yaralanmış, Atatürk Üniversite Araştırma Hastanesinde yoğun bakım servisinde iki gün kaldıktan sonra Beyin Sinir Cerrahisinde bir hafta tedavi görmüştü.

Kaza tespit raporuna göre yaya geçidini kullanmadığı için annem de şehir içinde hız yaptığı için sürücü de hatalıydı. O yıllarda 74 yaşının üstünde olan annemin adliye koridorlarında yıpranmaması için sürücü hanımdan şikâyetçi olmamıştık.

O kaza sonrasında annem artık hiç eskisi gibi olmadı. Çarpmanın etkisiyle aldığı darbe ve travma sonrası beyinde küçülme meydana gelerek hareketleri yavaşladı. Yanında refakatçisi olmadan sokakta gezemez oldu.

Aradan iki yıl geçti, 2016 yılı Mayıs ayında annemi kalp krizi sonucu kaybettik. Mekânı cennet olsun, benim için çok büyük bir acıydı.

***

Dün telefonum çaldı, karşıdaki hanımefendi, ‘Hanım Güneş ile görüşebilir miyim’ deyince bir an şoke oldum, tansiyonum düştü. Aradan geçen onca zaman sonra hiç tanımadığım biri annemi istiyordu telefona…

Sadece ‘kimsiniz ve nereden arıyorsunuz’ diyebildim.

Bilmem ne hukuk bürosu dedi.

Kekeleyerek, “ Annem hayatta değil niçin arıyorsunuz” diye sorunca hanımefendi, “Anneniz 2014 yılında bir kaza geçirmiş. Bu kazada kusurlu karşı taraf, eğer isterse tazminat alabiliriz. Bu nedenle aradım” yanıtını verdi.

Ben daha cevap vermeden telefondaki hanım bir tık daha ileri giderek, “Eğer anneniz bu kaza nedeniyle hayatını kaybetti ise yüksek tazminatı sizde alabilirsiniz, dava açalım” demez mi?

İkinci bir şok yaşadım, “ Hayır, annem kaza nedeniyle hayatını kaybetmedi. Tazminat falan istemiyoruz” deyip telefonu kapattım.

***

AFGANLILAR ERZURUMLU GENCİ BIÇAKLADI

Aradan bunca zaman geçmiş, dava açılmamış, mahkeme görülmemiş, şikayetçi olunmamış…

Hani bir söz vardır ya ‘Müflis Bezirgân eski defterleri karıştırır’ diye, tamda öyle bir durum yaşadık.

Bu aslında ciddi bir sektör haline gelmiş. Tazminat davalarında son yıllarda büyük artış yaşanmasının nedenlerinden biri de bu olsa gerek. Sadece bu işlere bakan hukuk büroları var.

Eski defterleri açıp canınızı sıkabiliyorlar böyle.

Hem de hiç hadleri olmadan.

Sektör olmuş diyorum ya hem de ne sektör. Hiç çalışmadan sosyal medya üzerinden kendine hakaret ettirip sonra anlaştığı bir avukat sayesinde binlerce lira kazananlar var mesela. Siz siz olun bu paragözlerin oyununa gelmeyin.

Festivalde Nurullah Akçayır neden yok?

Yarın başlayacak olan ‘Palandöken Kültür Yolu Festivali’nde bir hafta boyunca Erzurumlular müziğe ve sanata doyacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen festival çerçevesinde, Ferhat Göçer, Merve Özbey, Yavuz Bingöl, Elif Buse Doğan, Ali Kınık, Uğur Işılak, Alişan, Sinan Akçıl, Fatma Turgut konserleri gerçekleşecek.

Ayrıca Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve tasavvuf konserleri ve Halk Dansları Topluluğu da izleyiciyle  buluşacak.  Muhammet Mağ ‘Hiç’ sergisi Erzurum Çifte Minareli Medrese’de sergilenecek.

Ünlü sanatçıların sahne aldığı festivalde; Türk Halk Müziğinin güçlü seslerinden Erzurum’un evladı Nurullah Akçayır’ın yer almaması şahsen beni üzdü. Madem festivalin ana teması kültür ve sanat, o halde şehrimizin kültürünü tüm ülkeye tanıtan bir ismin kadroya dahil edilmesi gerekmez miydi?